Willliam Shakespeare

Shakespeare okumaya başlamak isteyenler için okumaktan en çok zevk alacağınızı düşündüğüm eserleri hakkında kısaca bahsetmek istedim.

Othello

Mağripli bir asker olan Othello ile senatonun kızı Desdemona birbirlerine âşık olur ve kaçarak evlenirler. Desdemona güzelliğiyle herkesin etkilendiği ve hayranlık duyduğu bir kadındır. Ne yazık ki ikisi arasındaki aşk, kıskançlığın kurbanı olacaktır. Desdemona’ya âşık Iago, Othello’yu fitne ile zehirleyerek Desdemona’nın onu aldattığı düşüncesini günden güne beynine yerleştirir. Kör kıskançlığıyla baş edemeyen Othello, güzelliğinin bozulmasını istemediği için güzeller güzeli Desdemona’yı yastıkla boğarak öldürür.

Şüphe, zehir gibi bir damlası bile yetiyor insanın aklını kurcalamaya. Güven duygusunu unuttuğumuzda ise hırs, öfke ve kıskançlık duygularının bir insanı nasıl kör edebildiğini, sevgiyi nasıl ezip geçebildiğini görüyoruz. Ölçüsünü ayarlayamadığımızda aşk, insanı toksik duygularla sarıyor. Böylece, en çok korktuğumuz o şeye inanıyor ve iç yüzüne bakmadan onunla savaşıyoruz.

Lady Macbeth

İskoçya soylusu Lord Macbeth, üç cadıdan aldığı kehanete göre rütbesi giderek yükselecek ve en sonunda kral olacaktır. Bu kehaneti aklından çıkaramayan Lord Macbeth, hırsı uğruna kralını öldürerek tahta geçer. Bununla da sınırlı kalmayıp cinayetlerine birçok soyluyla devam eder. Tahtının kalıcı olduğuna güvenerek o kadar körleşir ki eşi Lady Macbeth öldüğünde dahi umursamaz bir tavır sergiler. Bu yükselişinin sonu elbette hızlı bir düşüşle tamamlanacaktır. Öldürülen kralın oğlu, İngiltere ordusu ile birlikte geri dönerek babasının intikamını Lord Macbeth’in öldürerek alır.

Kitapta görüyoruz ki hırs, sonu olmayan ve sürekli içine çekerek insanın gözünü karartan bir duygudur. Para, rütbe ve sahip olduğumuz tüm zenginlikler hak edilerek kazanılmadıkça bir önemi kalmıyor. Kitap boyunca vicdanı sızlamaya devam etmiş, krallığının da sahip olduğu tüm diğer varlıklar da önemini yitirmiştir. Zenginlikle mutlu olacaklarını zanneden Macbeth çifti, huzurlarını da mutluluklarını da kaybetmiş ve kendi hayatlarını acı dolu bir zirveye sürüklemişlerdir.

Hamlet

Danimarka kralının oğlu Hamlet, babasının ölüm haberi üzerine ülkeye döner. Tahta amcası geçer ve bununla da kalmayıp Hamlet’in annesiyle evlenir. Tahtta gözü olmayan Hamlet’i, babasının ölümü derinden etkiler ve aklı hep bununla meşgul olur. Derken bir gün, iki muhafız Hamlet’in yanına gelerek babasının hayaletini gördüğünün haberini verir. Çok şaşıran Hamlet, kendi gözleriyle görmek amacıyla bir gece beklemeye başlar ve gerçekten de babasının hayaleti gelerek ona gerçekleri anlatmaya başlar. Ölümü anlatıldığı gibi yılan ısırılmasıyla değil, amcasının taht uğruna zehirlemesiyle yaşanıldığını söyler. Tragedyanın devamında Hamlet, gerçeği öğrenmek amacıyla babasının anlattığı olayı bir tiyatro oyunu olarak sergiletir ve verilen tepkileri ölçerek doğruya ulaşır.