Yaprak Dökümü: Leyla mı, Necla mı? Ailenin Çöküşünde İki Kız Kardeşin Hikâyesi

Türk dizi tarihinin unutulmaz yapımlarından biri olan Yaprak Dökümü, yalnızca dramatik sahneleriyle değil, dizideki karakterler ile de hafızalarda yer etti.Reşat Nuri Güntekin’in aynı adlı eserinden uyarlanan bu dizi, Ali Rıza Bey’in idealleriyle ve hayat görüşüyle ayakta tutmaya çalıştığı ailesinin, girdikleri yeni dünyanın sarsıntılarıyla nasıl bir bir çöküş dönemine girdiğini anlatıyor. Ancak kuşkusuz ki bu çöküş sürecinde en çok konuşulan iki karakter: Leyla ve Necla oluyor. Peki, bu hikâyede hangisi haklıydı Leyla mı, Necla mı?

İlk bölümlerde gördüğümüz Necla sessiz ve uysal görünse de, zamanla bastırdığı bireysellik ve özgürlük arzusuyla isteklerinin peşinden gitmeyi seçer. Bu tercihinin de ailenin çöküşünde payı vardır. Necla, çoğu zaman kendi istekleriyle ailesinin beklentileri arasında kalır. En çok da "görünmeyen kardeş" olmak onu içten içe yaralar. Necla, her ne kadar güçlü ve bağımsız görünmeye çalışsa da içten içe ailesini, özellikle de babası Ali Rıza Bey’in sevgisini ve onayını arar. 

Leyla hatalar yapsa da hatalarının kaynağı aslında sevilmek ve değer görmek olan bir karakterdir.Leyla’nın en belirgin yönlerinden biri, içten içe onaylanma ve sevilme ihtiyacıdır. Bu yüzden zaman zaman yanlış insanlara güvenir, yanlış kararlar alır. Oğuz’la yaşadığı ilişki, aslında onun birine sığınma, anlaşılma ve ait olma çabasının sonucudur.

Leyla kardeşler arasında en kırılgan ve hassas olan olduğu için babaları Ali Rıza Bey tarafından daha çok korunan kollanan bir karakter. Necla daha başarılı ve babasının krtierlerine daha uygun biri olmasına rağmen Leyla'nın aldığı ilgiyi ve sevgiyi alamıyor. Leyla ise başarı olarak sürekli Necla'ya yetişmeye çalışıyor. Bu iki kardeş her ne kadar birbirlerine karşı büyük bir sevgi beslese de aralarındaki çatışma çocukluk döneminden başlayarak yetişkinlikte de daha sarsıcı bir şekilde devam ediyor.