Yaprak Dökümü Üzerine Kısa Bir İnceleme

Tekin Ailesi'nin başına gelenler Ali Rıza Bey'in Eseri Mi ?

Ali Rıza Bey Tekin Ailesi'nin Sonunu Kendi Elleri İle Mi Hazırladı?

2006 yılında  Kanal D'de yayınlanmaya başlayan tam  5 sezon süren Yaprak Dökümü dizisini bilmeyen yoktur. Küçükken anneannemler diziyi izlerken sıkıldığım, belli bir yaştan sonra ara ara teklarlarına denk geldikten sonra bağımlısı olduğum dizidir. Tekrarı ne zaman verilse hiç sıkılmadan izlerim.


5 sezon boyunca Ali Rıza Bey için üzüldük durduk ama belki de bu olanların hepsi onun eseriydi? Diziyi izlediğim süre boyunca olayların bir zincir gibi birbirine bağlandığına karar verdim.

Öncelikle Fikret ile başlamak istiyorum. Fikret ilk bölümlerde nişanlısından yeni ayrılmış agresif genç bir kadındı. Evet Fikret genç bir kadındı. Ama evdeki herkes için Fikret 'Kız Kurusuydu.' Fikret genç bir kadındı ama ne bir işi vardı ne gideceği bir okul, ne görüşebileceği arkadaşları vardı. Fikret Ayşe için yarı zamanlı anne, Hayriye için ise ev işlerine yardım eden bir mutfak robotuydu. Kendinden yaşça küçük Leyla ve Necla için bile dalga konusuydu. Tam nişanlandı yuva kuracaktı derken nişanlısının ailesinin adının bir olaya karışması üzere gururlu Ali Rıza Bey'in kararı ile Fikret yine yalnız kalmıştı. El yeteneğini paraya çevirmek istemesi bile Ali Rıza Bey için sorun olmuştu.Bütün gün mutfak robotluğu, yarı zamanlı annelik yapan Fikret işte bu kısıtlamadan dolayı agresif ve sinirliydi. Tanımadığı 3 çocuklu adama kaçması ise yıllardır 'Görünmez' olmasına bir tepkiydi.

Şevket'e gelirsek Ferhunde'nin evli olduğunu öğrendiği zaman ise artık onun için çok geçti çünkü çoktan aşık olmuştu. Peki Ferhunde dünyadaki tek kadın mıydı? Bir insan birini tabi ki beğenebilir onunla evlenmek isteyebilir. Peki Şevket'in eğer babası Ferhunde ile evlenmesine izin vermezse canına kıyacağını söylemesi normal mi ?

Yani sonuçta Şevket askerden dönmüş artık eli ekmek tutan koca adamdı.13 yaşında sevgilisinden ayrılan ergen kız gibi davranması tuhaf değil miydi? Detaylı düşünürsek değildi.Çünkü Ali Rıza Bey sayesinde Şevket'de kızlardan farklı muamele görmemişti. İş arkadaşları ile yemek yediği zaman bile babası tarafından trip yiyen bir adamdı. Yetiştirildiği kapalı düzen yüzünden Ferhunde gibi ilk gördüğü güzel ve çekici bir kadına kapılıvermişti. Ferhunde hırslı,parayı seven bir kadındı. Şevket çalıştığı bankayı onun için soymuştu.

Leyla'ya gelirsek Tekin ailesinin her ferdi gibi Leyla da kısıtlanmıştı. Hem saftı hem güzeldi bu yüzden erkeklerin hedefi olması kısa sürmedi. İlk dershane arkadaşı Özge'nin erkek arkadaşı, daha sonra hayatını kaydıracak olan Necla'nın eski erkek arkadaşı Oğuz, andropoza giren Avukat Can ve Nazmi. Akşam saatlerinde bir kafede oturup kahve içmek bile kızlar için değişik bir şeydi. Bu yüzden Özge'nin doğum günü partisi bile onun için Met Gala'dan farksızdı. Yine hiçbir şey yapılmasına izin verilmeyen Leyla'nın zengin ve yakışıklı Görkem'den etkilenmesi tuhaf değildi. Oğuz'a gelirsek Oğuz ile sevgililerdi. Bu yüzden onun evine gitti fakat tecavüze uğradı. Ailesinin kısıtlaması yüzünden korkudan tecavüze uğradığını bile söyleyemedi. Kısa bir süre sonra hem çok genç hem biraz saf olan Leyla Oğuz'a kanıp tekrar onunla görüşmeye başladı. Hamile kaldığında çocuk düştü fakat namus diye Oğuz ile zorla evlendirildi. Yani aslında 'Bizim evimiz kale gibiydi. Kapıları sen düşmana açtın! ' diyen Fikret haklıydı. Belki Ali Rıza Leyla'yı zorla Oğuz ile evlendirmemiş olsaydı bu olaylar yaşanmayacaktı. Aile fertleri baskı altında olduğu için kimse kimseye bir şeyini anlatamıyordu. Aynı odada kalan Necla ile yaşıt olan Leyla bile Necla'ya tecavüze uğradığını söyleyemedi. Peki bu olay duyulduktan Necla kız kardeşine tecavüz etmiş biri ile birlikte olur muydu? Zaten dünyadaki tek erkek Oğuz muydu? Babalarının kısıtlamaları ile kapalı çevrede büyüyen kızlar genç ve yakışıklı bir erkekten etkilenmişti. Daha sonra ise aralarında bir gurur davası olmuştu. Aslında Oğuz Leyla'ya 'Aslında olay ben değilim' derken pek haksız sayılmazdı.

Necla'ya gelirsek Oğuz ile tanışması tamamen tesadüftü. Daha sonra birden vazgeçiverdi. Leyla ile olunca tekrar bir kıymete bindi. Daha sonra iyice hırslanıp 'Al Oğuz senin olsun Leyla ben daha zenginini bulurum. Hem babam Oğuz'dan nefret ediyor. Ben tam babama uygun bir damat bulacağım.' kafası ile Cem ile nişanlandı. Leyla'nın parası ile attığı havalar, eski montunu yüzüne fırlatması, Cem'in küçük Ali Rıza Bey çıkması, Ferhunde'nin gaz vermesi, kadınların zaten biraz kötü erkek sevgisi ile hiçbir şey bilmeyen Necla kendi kafasında Oğuz ile imkânsız aşka düştüğü pembe bir dizi yarattı. Ona göre Oğuz ilk onun sevgilisiydi. Leyla araya girip hamile kalmıştı. Bu yetmiyormuş gibi parası ile ona hava atıyordu. Bu hırs yüzünden Oğuz'la kaçtı. Necla ne Oğuz'un Ceyda ile ilişkisini biliyordu ne Leyla'ya tecavüz ettiğini biliyordu. Zaten gerçek aşk olmadığı kaçtıktan kısa süre ayrılmalarından belli oldu. Necla ne Oğuz'u çok sevdi ne Cem'i ne Ali Serper'i Necla yapı olarak her zaman daha soğuk ve bencil biriydi o her zaman hırslarının kurbanı oldu. 

Sonuç olarak Ali Rıza Bey'in çocukları akvaryumun içindeki balıklar gibiydiler. Onlar hiç denizde yüzmemişti ama kendilerini okyanusta bulup ne yapacaklarını bilemediler. Ali Rıza Bey iyilik yaptığını sanarak fazla kısıtlayıcı ve korumacı davranması yüzünden çocukları hata üzerine hata yaptı.