Yüzüklerin Hikayesi: Nesnelerin Efendisi
Hayatımızın neredeyse her alanında, her yaşında bir yüzükle karşılaşmışızdır...
Çok garip değil mi? Hayatımızın neredeyse her alanında, her yaşında bir yüzükle karşılaşmışızdır.
İlk önce annemizin elindeki nişan yüzüğü mesela. Doğduğumuz andan itibaren, belki de onunla annemizi bağdaştırdığımız, başka bir yerde görsek bize çeşitli duygular yaşatabilecek genellikle sade ve altın, parlak bir yüzük. Bize annemizi hatırlatsa da aslında geriye baktığımızda annemiz ve babamız için de bambaşka anlamlar yüklü olan bir çift yüzük. Ardında ne mutluluklar belki de ne hüzünler, çabalar, vazgeçişler ve daha nicelerini barındıran bir altın parçası.
Muhtemelen bir heyecanla gidip seçilmiş bu çift yüzük; kırmızı bir kurdeleyle bağlanıp kesilmesinin ardından, ikisinden bir parça olacak çocuklarıyla kuracakları yepyeni bir hayatın da ilk adımını attıkları, onlar için çok değerli bir parça.
Her şeyi geçip o kırmızı kurdeleyi kesen tonla yaşanmışlık taşıyan ele geldiğimizde, kocaman akik taşı olan gümüşü ince işlenmiş bir “dede” yüzüğü görürüz. O yüzüktür işte; bazıları için büyülü, sihirli olan, bazısı için Hac’dan gelip kutsal olan, kimisi içinse bir yaşanmışlık taşıyan. Sonuçta, o yüzüğü takmak için de belirli bir kırışıklığa erişip işini tamamlayıp torunlarını seven bir “dede” olmak gereklidir. İşte öyledir bu devasa taşı taşıyan eller, bazısı için bir dede yüzüğü ise de kimisi için, görkemli taştan çıkan parıltılarla mucizevi şeyler gerçekleştiren, bir nevi sihir yapıp birçok olağanüstü olaya sebebiyet veren bir büyülü bir yüzüktür.
Bir diğer yüzük ise pırlanta tektaştır. Nişan yüzüklerine benzer olsa da, özellikle kadınlar için en önemlisi de budur. Dışarıya biriyle birlikte olduğu algısını yansıtırken, kendisine de hayatının yeni bir dönemine geçeceğinin sembolü, kanıtıdır adeta. Tabii her şeyden önce o pırlantanın verilirkenki anıdır. Bazısı var ki normal hayat akışında, hiçbir özen gerektirmeden, an neyi gerektiriyorsa o şekilde olsun diyenler.
Bir başka kutup var ki, onlar da şaşalı bir organizasyon: “drone” ile gelecek bir yüzük, havai fişekler, uçak arkasında uçan “Benimle evlenir misin dünyanın en güzel kızı?” yazısı olmadan hem yüzüğü hem de teklifi kabul etmeyecekler. Belki de bu isteklerin ardında yatan tek şey ise değerli hissedip düşünüldüğünü bilmektir.
İşte böyle her elde, her yerde, bambaşka anlamlara sahip olup bambaşka hikayelere sahip olan insanların parmaklarında taşıdıkları yüzükler.