Zamanın Dışında ve Boşluğun İçinde

Bir varmış, bir yokmuş...

Uçmayı ve benliğini hiç sevmeyen, sürekli balık olmanın hayalini kuran bir kelebek varmış. Çevresi tarafından hor görülür ve yalnız bırakılırmış. Yalnızlık adeta damla damla akıyormuş her yerinden. Kimseye bir zararı olmamasına rağmen hep hor görülürmüş. Çünkü onun hep daha farklı hayalleri varmış. Sırf hayalleri yüzünden örselense bile hiç sesini çıkarmazmış kimseye. Yapayalnız kalmaktan çok korkarmış ama zaten yalnızmış. O kadar yalnızmış ki sürekli gerçekleştiremeyeceğini düşündüğü ama düşünürken yalnızlığını unutup mutlu olduğu hayaller kurar etrafta uçar dururmuş. En sevdiği o yemyeşil vadiye doğru uçmaya başlamış. Cıvıl cıvıl öten kuşların arasında çok huzurlu hissediyormuş kendisini. Gördüğü güzeller güzeli bir gelinciğin yapraklarına konmuş ve yine hayallere dalmış. Yaşamı boyunca hep yüzmeyi merak etmiş bu minik kelebek. Günlerden bir gün o sonsuz masmavi gökyüzü karartmış kendisi ve bırakmış damla damla yeryüzüne yağmurlarını. Bu sefer o her zaman istediği, heyecanla beklediği sonsuz gökyüzüne doğru süzülmeye karar vermiş. Çok yükseklere uçmayı denemiş, hem de daha önce hiç ulaşamadığı yerlere. Hayatı boyunca hep gökyüzünün o uçsuz bucaksız derinliklerinde bir okyanusun var olduğunu hayal etmiş. Uçmuş, uçmuş, uçmuş... Sonunda daha önce hiç bilmediği, sadece hayalini kurduğu o yüksekliğe ulaşmış. Burada gökkuşağından bile daha renkli devasa kanatlarıyla yüzebilen ve tıpkı kendisine benzeyen kelebekler görmüş. Aynı zamanda daha önce görmediği türdeki balıklar da varmış. Gördüklerinin karşısında kendisinin de yüzebileceğini, minik kanatları olsa da o hep hayalini gerçekleştirdiği anı yaşayabileceğini düşünmüş minik kelebek. Uçmaktan yorgun düşmüş, yıpranmış ve ıslanmış kanatlarını var gücüyle çırpmaya başlamış fakat becerememiş yüzmeyi. Bulunduğu yerden daha fazla ileri gidemiyor, yerinde sayıyormuş. Hayattaki son saatleri olduğunu hatırlamış birden. Ve öylece boşluğa bırakmış kendisini. Bu mükemmel anı yaşamadan ölmediği için, kısa bir anlığına da olsun kendisi gibi hissedebildiği ve kurduğu hayalleri gerçekleştirebildiği için çok mutluymuş. Aşağıya doğru hızla dökülen bu okyanusla beraber akıp giderim demiş. Bunun kendisine bir balık gibi hissettireceğini biliyormuş. Son anında hem balık hem de kelebek olmanın verdiği o muazzam hissin tadını çıkarmış. İçi huzurla dolmuş. Ve öylece gözden kaybolmuş.