Ahmet Ağaoğlu - Ben Neyim? & Gönülsüz Olmaz
İç Benlik ile Dış Benlik Çatışmasından Doğan Bir İtiraf
Türk siyasetçi, gazeteci ve yazar Ahmet Ağaoğlu'nun 1900'lerde yazdığı iki metin "Ben Neyim?" ve "Gönülsüz Olmaz", Can Yayınları’nın başlattığı, değeri yeterince bilinmeyen yazarları ve eserleri gün yüzüne çıkarma amacı taşıyan Miras dizisi kapsamında derlenerek okuyucuya sunulmuş, Türk edebiyatının önemli örneklerini içeren bir kitaptır. Ağaoğlu, tarihte ilk olarak 1936’da Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen Ben Neyim?'de Cumhuriyet’in Batılılaşma girişimini iyimser bir havayla incelerken Malta'da sürgün olduğu günlerde yazdığı Gönülsüz Olmaz'da ise 1908 İnkılabı'nı oldukça sert bir dil kullanarak eleştirir.
Kitaptaki ilk metin Ben Neyim?, Türk edebiyatında pek de yaygın olmayan “itiraf edebiyatı”nın erken örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bu felsefi kitap, özgeci iç benlik ile bencil dış benliğin çatışmasını ortaya koyar, yani bir iç hesaplaşma denebilir. Bireyin çelişkili doğasına odaklanan kitap, benliğin iki farklı tarafını yüzleştirir. Eserin itiraf edebiyatı örneği sayılmasının nedeninin ise yüzleşme sırasında iç benliğin, dış benliğin gerçekleştirdiklerinden dolayı duyduğu vicdan azabı olduğu söylenebilir. Batılılaşmayı eleştirirken Cumhuriyet aydınına da içsel bir sorgulama yaptıran bu kitapta, iç benlik her doğuşunda dış benlik tarafından egoizm aracılığıyla öldürülür. Cinayetin sonucunda ise hırs, yalancılık, çekemezlik, ikiyüzlülük gibi kötülükler bir bir ortaya çıkmaya başlar. Ben Neyim?, Peyami Safa'nın deyişiyle "içi ile dışı arasındaki tezatın çirkefi içine batmış ahlak sefilinin ruh portresidir."
Kitapta yer alan ikinci metin Gönülsüz Olmaz ise Ağaoğlu’nun ölümünden sonra kitaplaştırılmış eserlerinden biridir. İlk metinden üslup ve form bakımından oldukça farklıdır çünkü bu metinde iki mektep arkadaşının yıllar sonra karşılaşması üzerinden yapılan bir hikayeleştirme söz konusudur. Bu farklılık, kitabın sunuşunu üstlenen Aylin Özman’ın deyişiyle “metinler arasındaki düşünsel-felsefi örtüşmenin ötesinde, bu ortaklığı iki farklı biçim üzerinden okumayı olanaklı kılması bakımından da önemli”dir. Gönülsüz Olmaz’daki eleştiri, yoğun bir karamsarlık içerir. İç ben ve dış ben çatışmasından ziyade iç benin yitişi işlenir. Ayrıca bu metinde iktidara karşı getirilen eleştiri çok açık bir şekilde sunulur. Devletin öne çıkmış isimlerinin, inkılabın felsefesine uygun ahlaki değerlerden ne kadar uzak olduğu anlatılır.