Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler

Ben, kız kardeşim ve erkek kardeşim, annemin yatmadan önce bize okuduğu hikaye kitapları ile büyüyen çocuklar olduk. Bazen bir kitaba adeta bir takıntı haline getirirdik ve her akşam okumasını isterdik. Bu kitapların temaları, esasında o yaşlardaki her çocuğun ilgisini çekecek ve sıkmayacak cinstendi. 

Bu kitap ise benim ve kız kardeşimin üzerinde halen etkisini koruyan ve metinleri ilk duyduğum zaman gerçekliğini sorguladığım hikayelerdi. 

Bu kitap aslına bakarsanız eğer, alışılagelmiş, klasik anlatıyı temel alan ve bütün tanıdık leitmotifleri barındıran diğer masallara bir başkaldırı. Özellikle küçük kız çocuklarına ister istemez öğretilen, “kurtarıcı erkek” temalı, prensesin yani kadın kahramanın ; tutsak, iradesiz ve aptal lanse edildiği her hikayeye rest çekiyor. 

Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler, her sayfasında bir hayat anlatıyor. Çevirdiğiniz her kâğıt parçası sizi farklı bir dönemin, farklı bir yerine ve gerçek bir hikayeye götürüyor. Bir sayfa boyunca anlatılan hayatı okuyorsunuz ve hikayenin diğer kısmını merak ederek araştırmaya başlıyorsunuz. 

Okuduğumda en çok etkilendiğim ve oturup hakkında öğrenmek istediğim kişi, Ashley Fiolek idi. 

Kendisi duyma engelli bir motokros yarışçısı. Duyamıyor ancak motorunun titreşimlerini hissediyor ve göz ucuyla gölgeleri takip ederek birinin yaklaştığını anlayabiliyordu. Bir röportajında motorunun sesini duyabilmeyi çok istediğini söylemiş. 

Beş yılda dört ulusal şampiyonluk kazandı. Ayrıca bir pilav kamyoneti var. Arka tamponuna yapıştırdığı çıkartmada ise şöyle yazıyor: "İstediğin kadar korna çal, ben sağırım!"

Yukarıda yazdığım anektodu kitabın ta kendisinden aldım. Çok detaylı ve uzun bir anlatımının olmaması, erken yaştaki çocuklara yönelik olduğunun bir göstergesi. İçindeki illüstrasyonlar ise çok başarılı, okumaya değer bir hikaye kitabı.