Bir aşka dair: Ben ve Sen

Şiir olmanın ötesinde.


Nu “Man o to” “ben ve sen”

Şarkıyı ilk duyduğumda burada bir hikaye yatıyor hissine kapıldım, sözlerin dilinden olsa gerek. Farsça bana hep aşkın dili gibi gelmiştir. O saf aşk hissiyatına kapıldım. Bir yerde hislerime dokundu sanki. Karşıma bu kadar birbirinden bağımsız bir grup ve hikayenin çıkacağından habersizce başladım araştırmaya. Önce şarkıyı söyleyene sonrasında hikayesine baktım. Karşıma ‘Nu’ adlı Berlin’li bir grup çıktı. Tarzlarını sevdim, aşina gibiydim.  Elektronik türe ait bu şarkıyı bu dil ve sözlerle o kadar iyi yorumlamış olmasına şaşırdım Nu grubunun. Şarkı sözleri Rumi’nin ‘man o to’ (ben ve sen) şiirinden oluşuyordu. Bu şiiri gönül dostu, çok sevdiği Şems-i Tebrizi’ye yazdığı biliniyor. Dinlediğimde aldığım haz sözleri okuduğumda bir anda binlerce katına çıktı adeta. Bir bütün olmayı ritimlerinde bile hissedebileceğiniz bir şarkı.  Bildiğimiz üzere Rumi Fars tasavvufçudur.  Şems Rumi’nin tasavvufu, ilahi aşkı ona öğrettiği hocasıymış aslında. Dostlukları 3 yıl sürmüş. Rumi’nin yazdığı şiirler aralarındakinin dostluktan öte olduğu iddiasını doğurmuş. Ayrıldıkları vakit Şems’e yazdığı mektuplar ve şiirlerde iki insanın birbirine duyduğu aşkı anlattığı iddia ediliyor. Bazı kaynaklarda aralarındaki dostluğun ilahi aşk olduğu ve homoseksüellik düşüncesinden uzak olduğu savunuluyor. Tasavvufçu olmasından ötürü bu düşünceyi reddedenler olsa da şarkıyı dinlediğimde ve sözlerine baktığımda tek hissettiğim birbirine aşk duyan iki insanın varlığı oldu.


Bağımlı olabilirsiniz, keyifli dinlemeler.


man o to


khonak an dam ke neshinim dar eyvan, man o to

be do naghsho be do soorat, be yeki jan, man o to

khosh o faregh ze khorafat-e-parishan, man o to

man o to, bi man o to, jam’ shavim az sar-e-zogh


ben ve sen


“saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben

endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek, sen ve ben

bulandıran palavralardan âzâde, gamsız bir keyif, sen ve ben

sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden”