Bir Endülüs Köpeği - Luis Buñuel

Salvador Dali emeği geçmiş en sürrealist film.

Kısa filmler sinema dünyası için önemli yere sahiptir. Benim için de özellikle uzun metrajdan daha kıymetlilerdir ve kalbimde yerleri başkadır. Bir şeyleri anlatma güdüsünün sinema ile, hele ki kısa bir süre içerisinde anlamlandırılıp izleyiciye aktarılması hem zor hem de büyüleyici bir iştir. Bu yüzden kısa filmler insanda bambaşka duygular bırakır.

Kısa film dünyasına baktığımız zaman oldukça etkileyici yapıtlar görmekteyiz. Kimisi tamamen bağımsız konu üzerine kurulu filmler, kimisi bir sorun üzerine imalı filmler yapar. Bugün bağımsız konulu bir kısa film üzerine eleştirilerimi yapacağım.

Öncelikle filmi izledikten sonra benim ilk dikkatimi çeken şey filmin adı oldu. Bir anlam ifade etmeyen, belki eden ama benim anlayamadığım, ismine karşı bir tavır sergileyemediğim ve üzerinde düşündüğüm bir durum oldu. Hikâye herhangi bir bütünlük içermediğinden, birbiri ile alakasız sahnelerin olması itibari ile isim olarak da bağımsız bir şey konulması belki de bu anlamsızlığın seviliyor olmasından kaynaklı olabilir.

Bazen anlam aramak bile insana saçma gelebilir. Anlamın doğası gereği var olması bile bazen bizi yorar. İzlemek, beyin performansını arttırarak daha fazla düşünmeye teşvik etmektir. Bazen yazar sadece bunu ister. Buna ihtiyaç duyar. O yüzden anlamsız, her biri birbirinden farklı kesitler belli bir bütün oluşturmasa da izlediğim için mutlu olduğum bir kısa filmdi.

Ben filmi izlerken filmin içinde yer alan boşlukları kendim anlamlandırmaya çalıştım. Her insanın bambaşka şekilde filmi eleştirip kendi yorumunu katması aslında ilginç ve benim hoşuma giden bir durum.

Film ilk olarak “bir zamanlar” diyerek bir giriş yapsa da, sonradan kendimizi bir anda “sekiz yıl sonrasına" giderken bulduk. Tutarsız bir zaman akışı sergilenmiş. Bulutlar ayın üzerinden geçerken, kadının aynı anda ustura ile gözünü yarması detayı güzeldi. İlk göz sahnesi oldukça rahatsız edici bir görüntü olduğundan bakmakta zorlanıp geriye sarmak zorunda kaldım. Ancak bence amaç görüntülerle insanı huzursuz hissettirmek ve korku içinde bırakmak olduğu için bu sahneyle amacına ulaştığını söyleyebilirim. Kadının gözü kesilirken hiçbir belirti gösterilmemesi detayı beni oldukça korkuttu.

Filmde pek çok öge ve parça parça ipuçları, insanı düşündürüp zorlayan ve rahatsız edici detaylar bulunmaktadır. Koltukaltı, ölü eşek, elin içinden çıkan karıncalar, piyanoya bağlı insanlar.

Sessiz film, duyguları jest ve mimiklerle insanlara aktarabilmeye cesareti ve kabiliyeti isteyen bir iştir. Oyuncuların performanslarını başarılı buldum. Daha çok yakın planların bulunması bizim o anlamsızlığa ve rahatsız edici detaylara daha çok yaklaşmamızı sağlamıştır. Ben arka plandaki gölgeleri aslında sevdim. Çünkü benim daha çok rahatsızlık, tedirginlik hissine kapılmama sebep oldu.

Sürrealizm (gerçeküstücülük) bilinçaltımızdaki gerçeklikleri çarpıtma amacı güden bir sanat akımıdır. Bu sanat akımından yola çıkılarak oluşturulan bu filmde, akımın doğru bir şekilde yansıtıldığını söyleyebiliriz.

Özgün bir sanat eseri ortaya çıkartılarak sinemaya başka bir boyut kazandırıldığını düşünüyorum. Birkaç defa izleyince gittikçe şaşırma, korku ve merak duygularımın arttığını gözlemledim. Bu, filme daha da çok bağlandığımın işareti oldu. Kısacası film mantık çerçevesine uymayan, aykırı diyebileceğimiz, kurgusal, anlamsızın içinde boğulan ama bir o kadar sürükleyen, içine alan korkutucu sahnelerle dolu bir filmdi. Ben mantığı reddeden filmleri severim. Ancak rahatsız edici görüntüler olması benim hoşuma gitmeyen yanı oldu. Daha farklı ve rahatlıkla izleyebileceğimiz sahnelerin olması daha uygun olurdu. Hepimizin bilinçaltı korkunç kötü imgelerle doludur. Yönetmen, bunu ortaya çıkartarak aslında insanlara bu korku ve irite edici detayları göstermiştir.

Aklıma filmi izledikten sonra biraz saçma olabilecek bir şey geldi. Her ne kadar yazar filmin bir açıklamasını olmadığını söylese de bazı sahnelerde görülen şeylerin rüya tabirinde anlamına bakarak ipuçları elde edilebilir. Örneğin” rüyada kesik el ” veya “karınca görmek” görmek ne demek diye aratıp anlamlarına bakarak hikâyeyi daha derin olarak anlamaya çalışmamıza yardımcı olabilir.