Bölünmüş Benliğin Çatışması: Fyodor Dostoyevski-Öteki

Dostoyevski - Öteki kitap özeti. Dostoyevski'nin Öteki kitabı ne anlatıyor?

Dostoyevski kitaplarında sıkça rastlarız: Kahraman sürekli iç hesaplaşmalar yapar, insanlar arasında farklıdır, yalnızdır, düşüncelidir ve genellikle hasta ruhludur. Öteki kitabında da kahramanımız tıpkı böyledir. Golyadkin'in en büyük düşmanı kendisidir. Kitabı okurken çevresinden bağımsız yaşayan ve sürekli sorgulayan bir yapıda olduğunu görürüz. Onun çevresinden duyduğu rahatsızlık bir noktada kendinden duyduğu rahatsızlıktır. Golyadkin kendisiyle savaşmaktadır ve bu çatışma benliğinin bölünmesine sebebiyet verecek güçtedir.

Dostoyevski-Öteki Kitabı Özeti

Baş karakterimiz Petersburg’da uşağı Petruşka’yla birlikte yaşamakta olan Yakov Petroviç Golyadkin. Onun bütün savaşı çalıştığı ofis müdürünün kızı olan Klara Olsufyevna’nın doğum günü gecesinde başlıyor. Golyadkin Klara’nın doğum günü için bütün gün hazırlıkla uğraşıyor fakat doğum gününde gösterdiği uygunsuz hareketler yüzünden kapı dışarı ediliyor. Golyadkin o berbat gecede kendisinden duyduğu tiksintiyle başbaşa kalıyor. Umutsuzluk içinde soğukta dışarıda dolaşırken takip edildiği hissine kapılıyor ve o kişiyi yakalıyor. Yakaladığı kişinin yüzünü gördüğünde kendisiyle aynı olduğunu fark ediyor. Bu kendisiyle aynı olan yüz, diğer gün tekrar karşısına çıkınca Golyadkin onun Öteki yani ikizi olduğunu anlıyor.

Golyadkin’in ikiziyle buluşmasından sonra onların çok iyi anlaştıklarını görüyoruz. Kahramanın duyduğu yalnızlık ikizinin varlığıyla azalıyor. Golyadkin ve ikizi yakın arkadaş oluyorlar ve O, ikizinin kendisinde olmayan özelliklerini fark etmeye başlıyor. Golyadkin uyum sağlayamadığı topluma kolaylıkla uyum sağlayan ve kendisini sevdiren bu kardeşi iyice gözlemlemeye başlıyor. Golyadkin’in içine bastırdığı mantıksızlıkların dışa vurumu halinde olan Öteki, yapmacık davranışları sayesinde ofistekiler tarafından sevilmeye başlamaktadır. Golyadkin, Öteki’nin kendi hayatını çalmaya ve onun yerine geçmeye çalıştığını fark eder.


Dostoyevski Öteki Sonu

Golyadkin Öteki’nin yapmacık davranışlarını, kendi içinde kabullenemediği korkutucu, tehlikeli yanlarını gördükçe ondan uzaklaşır ve kendini bir türlü kabullendiremediği o toplumdan iyice dışlanmış hale gelir. O artık iyice yalnızlaşmış, hayatta bir yer edinememiş bir adam haline gelmiştir. Bu yalnızlık ve düşünceler onun ruhunu hastalandırmıştır. Kitabın sonuna doğru Golyadkin sadece Öteki’yi değil başka kopyalarını da görmeye başlar ve doktoru Rutenspitz tarafından hastaneye kaldırılmak üzere yola çıkartılır.


Dostoyevski Öteki Ne Anlatıyor?

Dostoyevski Öteki kitabı boyunca Golyadkin üzerinden insanın toplumsal yargılar ve kabul edilmişlikler içerisinde öz olma çabasını anlatıyor. Golyadkin’in temel hayat görüşünü şu alıntıyla iyice anlıyoruz:

Bu alıntıda açıkça gördüğümüz üzere Golyadkin en temel kelimeyle “Uyumsuzluk” içerisinde olduğunu görüyoruz. Bay Golyadkin’in sorgusu, toplumun kendi olmasına izin vermeyişidir. O kendi özünü bulamamış, kaybolmuş bir benliktir. Sessizlikten hoşlanır, kimseye bağlanmak istemez. Farklıdır ve buna izin verilmese de farklı olmaya uğraşırken kimliğini bulmaya çalışan yalnız, çaresiz bir adamdır. Kendi olamayışının bedelini ruh sağlığının kötüleşmesiyle günden güne ödeyen Golyadkin “...yalnızca kendinden kaçmak istemiyor, bir daha geri dönmemek üzere ortadan kaybolmak...” istiyordur. Dostoyevski Golyadkin’in bu çatışmasını kitap boyunca süren bir hüzün ve sıkıntı havasıyla bize hissettirmektedir.

Neticede insan kötü ve iyi duygularıyla, bütün düşünceleriyle ve de en önemlisi ruhuyla var olandır. Golyadkin ve onun bastırılmış duygularının insan haline getirilmiş bir hayali olan Öteki, benliğin iki yüzünü bize göstermektedir. Oysa insan bu iki benliğin tek vücut halidir.