Cemaat Yurdundaki Baskıdan Şikayet Eden Tıp Öğrencisi Enes Kara İntihar Etti

Kara, intiharından önce çektiği videoda cemaatte yapılması zorunlu birtakım durumlardan psikolojik olarak yorulduğunu anlattı.

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve gelecek kaygısından dolayı intihar etti. Arkasında intihar notu bırakan Kara, "Müslüman olmadığı halde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını" belirtti.

Elazığ Yerel Haber’den Ecem Ulusoy’un aktardığına göre 20 yaşındaki gencin cansız bedeni sabah saatlerinde yaşadığı sekiz katlı binanın önünde bulundu.

Kara’nın intiharından önce yayımladığı videoda ve daha sonra bıraktığı mektupta yazdıklarına göre intihar nedeni; uğradığı yoğun aile baskısı, kalmaya zorlandığı cemaat evindeki baskıcı tutum, okulunda maruz kaldığı mobbing ve tüm bunlarla birlikte gelecek kaygısı. 

Kara, bıraktığı intihar notunda özetle şunları kaydetti: "Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim Müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım."

"Psikolojik Olarak Çok Yoruluyorum"

Genç üniversiteli videoda ise şunları aktardı: "Şu an onların (aile) zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada bir-iki gün geliyordum ya da yılda bir-iki hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit, günlük bir saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın üç günü cemaat dersine katılman zorunlu, yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın bir günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6:30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle, diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8’de serbest oluyorum, hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Bu iki sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim üç saat falan."

"Ömrünü Tüketiyorsun"

Evrensel’in aktardığına göre olay sonrası Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir öğrenci şunları söyledi: "Enes’in intiharı duyulduğunda sınıf gruplarında çok tepki çekti. Online sistemin acısı öğrencilerden çok fazla çıkarılıyor. Bizim tüm sınavlarımız çok zor, TUS var zaten o en zoru. Okuldan bitince asistan doktor oluyorsun ve hep mobbing ve uzun çalışma saatleriyle ömrünü tüketiyorsun. Asistanlık bitiyor, rahata kavuştum derken hastaların doktorlara olan şiddetleri görülüyor."

Enes Kara'nın ölümü üzerine Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu'ndan paylaşılan mesajda şu ifadeler yer aldı:

Kaynak: Gazete Diken