Dünden Bugüne Kuzey ve Güney Kore

Bir bütünün iki yarısı: Kuzey ve Güney Kore.

1910 yılında Japonya’nın hakimiyeti altında olan Kore halkı, 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’nın kaybeden tarafta olması nedeniyle büyük bir sarsıntı yaşamıştır. Kazanan tarafta olan ABD ve SSCB, yeni bir dünya düzeni oluşturmak adına çeşitli planlar geliştirmişlerdir. Bu planların arasında yeni bağımsız bir Kore oluşturmak da vardır. Daha sonradan gelişen kararlarla iki devlet, yerel bir Kore oluşmasını daha makul buldular. 1945 yılında; SSCB Kore’nin kuzeyine, ABD Kore’nin güneyine işgalde bulunmuş ve 1948 yılında Kore iki ayrı devlete bölünmüştür. Başta SSCB ve ABD ortak çıkarlar etrafında ilerlerken ilerleyen zamanlarda çıkar çatışmasına girmişlerdir. İki güçlü devlet için bu durum kaçınılmaz olmuştur. Kuzey ve Güney Kore arasında sınır olarak belirlenen 38. paralel, 1950 senesinde Kuzey Kore tarafından Güney Kore’ye saldırma amacıyla aşılmıştır. Bunun üzerine yaklaşık 3 sene sürecek olan Kore Savaşı meydana gelmiştir. Kore Savaşı ile birlikte öncesinden zaten ayrılmış olan iki devlet, birbirlerine düşman konumuna gelmişlerdir.

1970’li yıllarda Çin ve ABD arasında gerçekleşen ilişkilerle birlikte iki ülke de çatışmalarına ara verme amacıyla görüşmeler gerçekleştirmiştir. Her ne kadar kesin bir sonuca varılamasa da bir süre huzur içerisinde yaşamışlardır. 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla birlikte Kuzey Kore, Güney Kore’ye nazaran daha zor bir duruma düşmüştür. Ancak Kuzey Kore bu dönemde nükleer faaliyetlerine önem vermiş ve kendisinin kimseye muhtaç veya kimseden düşük hale sokulmasına izin vermemiştir. Yine de ekonomik, siyasal ve sosyal anlamda Kuzey’den konumda olan Güney Kore’nin sahip olduğu avantajlar, iki ülkenin olumlu ilişkiler kurması adına bir umut aşılamıştır. Ancak Güney Kore’nin ılımlı yaklaşımının aksine Kuzey Kore bu duruma hiç sıcak bakmamıştır. 2000’li yıllar itibariyle iki ülke arasındaki görüşmeler yavaş yavaş artmaya başlamış ve bölgede barış oluşması adına çeşitli adımlar atılmıştır. Kuzey ve Güney Kore ilişkisinin iyileşmeye doğru evrilmesi, Kuzey Kore’nin ABD ile yakın ilişki kurmasına zemin hazırlamıştır.

İki ülke arasındaki ilişkilerin yakın tarihine baktığımızda, ılımlı yaklaşan Güney Kore ve daha çekimser kalan Kuzey Kore’yi görmüş oluyoruz. Ülke davranışlarının altında yatan temel sebebin benimsemiş oldukları ideoloji olduğunu düşünüyorum. Güney Kore’nin benimsediği ilke olan liberalizm, Kuzey Kore’nin benimsediği ilke komünizme göre daha barışçıl, daha sakin bir düşünceyi ele alıyor. SSCB’nin otoriter tavrına maruz kalmış olan Kuzey Kore’nin seneler öncesinde savaş açtığı Güney Kore’ye karşı çabuk bir sıcak politika izlemesi pek olası bir durum olarak görülmüyor. İki ülkenin iyi ilişkiler kurması adına Güney Kore bir harekette bulunmadıkça barış sağlanması imkansız gibi görünüyor.