Hıdırellez

Baharın ve umudun müjdecisi Hıdırellez.

Her yıl 6 Mayıs'ta kutlanan ve kökleri ilk çağşara kadar uzanan Hıdırellez, aradan geçen yüzlerce yıl içerisinden pek çok farklı kültürlerden beslenip günümüze kadar ulaşmış bir gelenek.

Hıdırellez; halk arasında ölümsüzlük sırrına erdiklerine ve darda kalanların yardım ettiklerine inanılan Hızır ve İlyas peygamberlerin, yılda bir defa bir araya geldikleri gün olarak kabul edilir.

Hızır ve İlyas sözcüklerinin birleşerek halk ağızında hıdırellez şeklini aldığı bu günde, Hızır'ın yeryüzünde dolaşıp insanların dileklerini Allah'a ulaştırmak için bir aracı olduğuna, bolluk ve bereket getirdiğine inanılır.

Hıdırellez, İslamiyet'in kabulüyle birlikte daha çok dinî bir içeriğe bürünmüş olsa da aslında kökleri bundan çok daha öncesine; Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan yaz bayramlarına dayanır.

Kısacası, Hıdırellez bayramının köklerinde bütün bu kültürlerdeki yaz bayramları geleneklerinin katkıları bulunmaktadır. Bu katkıların en sonuncusu da Hızır ve İlyas'in şahsiyeri etrafında gelişen İslami halk kültürüdür.

Hızır kültü; yeşillik, su, bolluk ve bereket kavramlarıyla doğrudan ilişkilidir.Bu sebeple; yazın gelişi ile alakalı olan bu ögeler de Hızır'ın şahsiyetine yüklenir.

Hızır'ın yeşil alanlarda olacağı düşünüldüğü için Hıdırellez günü "hıdırlık" denilen ağaçlı, yeşil alanlara gidilerek zengin fakir yan yana topluca yenilip içilmiş ve kutlamalar yapılmıştır.

Hıdırellezin en bilinen ritüellerinden olan; dileklerin yazıldığı kağıtların ağaçların altına gömülmesi ya da suya atılmasının sebebi de Hızır'ın yeşillik veya su kenarlarında gezdiği düşünüldüğü için bu dileklerin ona daha kolay ulaşacağı inancıdır.