Kendine Omuz Olmak
Ama en çok da kendine omuz olmalı insan.
Her insan farklı bir dünya ve o dünyaların içinde farklı insanlar. Her birimiz kendi dünyamızda farklı şekillerde sınavlara tabi tutuluruz. Zaman zaman üzülür, kırılır, incinir ve ağlarız. Zaman zaman güler, kahkahalar, atar, umutla dolarız. Bazen bu duyguların geçişi o kadar hızlı olur ki, ne yaşadığımızı bile anlamayız. Mutluluğu, gülümsemeyi karşılarken oldukça başarılıyızdır. Hem kendimiz için hem çevremiz için geçerli bu başarı. Bizi, arada ve zıt duygularda ziyaret ediyor, hayat denilen karmaşanın içinde. İşte o zaman insanoğlunun acımasız yüzünü görüyoruz. Acımasızlığın en âlâsını hem de; kendimize yaptığımız acımasızlık.
Baktığımızda bir arkadaşımızı, dostumuzu veya herhangi bir sevdiğimizi yaşadığı bir olayda yaptığı hatadan, acıdan, umutsuzluktan dolayı teselli edebiliyor ve yaşanılan olaylarla ilgili desteğimizi esirgemiyoruz. Sıra kendimize geldiğinde ise sonu gelmeyen eleştiri, yetersizlik hissi ve suçlama ile kendimize en büyük kötülüğü yapmaya başlıyoruz. Peki, aynı hatayı yapan bir arkadaşımız olsaydı? Gerçekten böyle davranır mıydık? Eminim ki hayır. Aksine teselli eder ve onun bir insan olduğunu hatırlatır, hayat denilen bu oluşumda bu tarz şeylerin yaşanılmasının normal olduğunu ve önemli olanın ders çıkarmak, tecrübeler ışığında yola devam etmek olduğunu söylerdik. Peki, neden herkese gösterebildiğimiz bu şevkati, teselliyi kendimize gösteremiyor aksine dünyanın en acımasız insanı oluveriyoruz? Gerçekten hak ediyor muyuz?
Hayır. İnsanoğlu kendine karşı en acımasız varlık olabilir, gerçekten. Başkalarına destek gösterirken omuzlarına koyduğumuz ellerimiz, kendimize karşı silah kuşanabiliyor. Ama en çok da kendine omuz olmalı insan. Kendimizden başka bizi bu denli tanıyan biri yok. E, en yakınımızda böyle davranacaksa, ne olur bu hayatımız? Herkesin farklı yolları farklı imtihanları, acıları, kederleri, hataları, gözyaşları vardır. İnsan olduğumuz için bu yollarda düşmemiz, canımızın yanması, bazen hata yapmamız, takılıp kalmamız çok olası ve insancıl şeyler. Bundan dolayı, o herkese uzattığımız şevkat elini önce kendimize uzatmalı, ardından göz yaşımızı silip en çok kendi omzumuzu sıvazlamalıyız. Unutma ki senden bir başka daha sen yok ve bu yüzden yürüdüğün yolda kendi elini tutup, omzunu sıvazlayıp, insan olduğunu kendine hatırlatmayı unutma.