Motorsikletçi modası geri döndü

McQueen'den Chloé'ye modada motorsiklet esintileri geri döndü.

Hiçbir şey motosikletlerden daha fazla özgürlük, gerçeklikten kaçış ve havalılık hislerini uyandırmaz. Mad Max: Fury Road’da Tom Hardy ve Charlize Theron’u düşünün, tehlikeli olduğu kadar heyecan verici. Yeni sezonun podyumları tam da bu hislerle dolup taşıyor. Kadın giyimi tasarımcılarının birçoğunun Sonbahar/Kış 2022 sezonunun alt metni olarak keskin bir maskulenlik ile beraber sertlik ile incelik arasındaki karşıtlık sıkça karşılaştığımız imgeler oldu.

Elbette modada motosiklet motifleri yeni değil ve arkasında zengin bir tarih ile beraber geliyor. Deri motosiklet ceketinin tarihi 1928’e kadar sürülebilir. Amerikalı atölye Schott NYC günümüzde bir bakışla tanınan deri motosiklet ceketini, yakasında ve belinde görülebilen toka detaylarını ve o zamanlar görülmemiş olan üstü açık fermuar görünümünü tasarladı. Motosikletçiler arasında popülerleşmeye başlamasının ardından Hollywood yıldızı Marlon Brando tarafından The Wild One’da giyildikten sonra gardıropların olmazsa olmazı sınıfına girdi. The Ramones ve Sex Pistols gibi grupların üzerinde sık sık görülmesi üzerine popülerliği daha da arttı ve asiliğin sembolü statüsünü güçlendirdi. Seksenlerde Jean Paul Gaultier koleksiyonlarında motosiklet ceketine yer vermeye başlayınca moda dağarcığına da yerleşmiş oldu.

2022’ye geri döndüğümüzde ceketin Alexander McQueen’den Simone Roche’ya sayısız podyumda ortaya çıktığını görebiliriz. McQueen ve Chloé markalarında ceketi sezon boyunca gördüğümüz maskulen tavra eşlik ederken gördük, 50ler Marlon Brando’sunun havalılığı ile modern kadının eline aldığı gücün bir araya gelişini sergiledi. Podyumdaki kadın eline aldığı güç ve motosiklet ceketi ile hayatın sıradanlığından kaçma hayali ile ilerliyormuş izlenimi uyandırdı.

Motosiklet ceketi sezon boyunca karşımıza çıkan tek motosikletçi motifi değildi. Hem Dior hem de Balmain koleksiyonlarında çeşitli parçalarda göz ardı edilemeyecek kadar direkt motifler kullandı. Bu tarihte geriye veya metaforik olarak analoga dönüşün modanın her zamankinden fazla teknoloji ile iç içe geçtiği bir zamanda gerçekleşiyor olması da kesinlikle dikkate değer. Diğer yandan da Balmain’da Olivier Rousteing’in kavramsallaştırdığı gibi giysilerin bir tür koruma olarak amacı ve kullanımı da keşfetmeye değer. Belki de motosikletlerin sertliği ile feminen siluetleri ve kumaşları bir araya getirme, Rock’çı kadını modernleştirmenin bir yolu olarak kullanıldı.

Vintage modanın yükselişi ile bu estetiğe dair bazı ikonlaşmış parçalar kolektif dağarcığımıza geri döndü. En bilinen örneği de Nicolas Ghesquiere’in tasarladığı Balenciaga Motorcycle çanta, özellikle 2000lerde her derginin kapağında olan çantayı ismen bilmiyor olsanız bile görsel olarak kesinlikle tanırsınız. Motosiklet modası yükseldikçe ve Z jenerasyonu 2000ler ve erken 2010lar trendlerini hayata döndürdükçe bu tür parçaların tekrar moda çevrelerinde görülmeye başlaması an meselesi.

Bol fermuarlı deri ceketler ve yumuşak formlu çantalar günümüzün vintage ve nostalji dolu trendlerinin en yenisi olabilir, veya basitçe pandemi süresinde hissetmeye başladığımız kaçış arzusunun somutlaşmasıdır. Grunge ve Rock müzik türlerinin modada kendilerini dışavurumunun modern ve geçmişte görüldüğünden daha feminen bir versiyonu da olabilir. Veya bu seçeneklerin hepsinin bir araya gelişidir. Ancak kesin olan bir şey var ki şimdiye kadar podyumlarda görülen ve uzaktan yakından alt kültürleri temsil eden akımlar arasında en eğlenceli ve günlük hayatta dâhil edilmesi en kolay olan trendlerden birisi.