Sait Faik Abasıyanık- Son Kuşlar İnceleme

Kuşların uçmaya devam ettiği güzel yarınlara kanat açmak dileğiyle...

Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biridir ve öykücülük alanında önemli bir isim olarak kabul edilir. 1906 yılında Adapazarı'nda doğan Abasıyanık, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde felsefe eğitimi aldı. Ancak, hayatının büyük bir bölümünü edebiyata adadı ve Türk edebiyatında modern öykü anlayışının öncülerinden biri oldu.

Sait Faik'in eserlerinde genellikle İstanbul ve Ege'nin kıyı kasabaları gibi mekanlar ön plandadır. Öykülerinde, sıradan insanların hayatlarından yola çıkarak derin insan ilişkilerini ve duygusal zenginlikleri aktarır. Yalın bir dil kullanırken, anlatımında hüzün, melankoli ve insanlık hallerini ön plana çıkarır. Çoğunlukla kendine özgü bir anlatım tarzıyla gerçekliği ve insanlığı derinlemesine hissettirir.

Sait Faik'in en ünlü eserlerinden biri olan "Son Kuşlar", 1951 yılında yayımlanmış ve büyük bir ilgi görmüştür. Kitap, yazarın İstanbul ve Bozcaada gibi mekanlarda geçen öykülerinden oluşur. "Son Kuşlar", Türk edebiyatında öykü türünün en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir. Kitapta, yazarın hüzünlü ve derin anlatımıyla insanların yalnızlığı, umutsuzlukları ve hayata tutunma çabaları işlenir.

 ''Son Kuşlar'' eseri, adını ilk öyküden almıştır. Bu öykü, bir liman kasabında geçmektedir. Öykü, insanların doğayla olan ilişkisini ele alırken aynı zamanda onun doğaya verdiği zararı tema halinde karşımıza çıkarmaktadır.

‘’ Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi ‘’

Yukarıda yer verdiğim alıntı '' Son Kuşlar '' öyküsünün son paragrafında yer alıyor. Bu öykünün ilk cümlesinden son cümlesine kadar endişe dolu bir tonla aktarılan olumsuz bir değişim ve dönüşüm süreci söz konusu olduğu için okuyucularını derin düşüncelere daldırmayı başarır. Öykünün başkarakteri, Konstantin, Galata'da yazıhanesi olan bir Zahire tüccarı olarak karşımıza çıkar. Ancak öykünün odak noktası, Konstantin'in kuşlara karşı acımasız davranışları ve onları gökyüzünden toplamaya yönelik kendi içerisinde hissettiği görev duygusudur.

Sait Faik Abasıyanık'ın öykülerinde onun gözlem yeteneği ile baş başa kalırız. Ayrıca her bir sayfasında ince mesajlar verecek kadar kıvrak bir zekaya da sahiptir. O doğada katliama uğrayan kuşların sesine kulak vermekten daha da ötesini yapmış o kuşların çıkaramadığı ses olmuştur bu öyküsüyle.

İnsanların küçük hesaplarına yer verdiği gibi bir de bu hesaplar için neleri mahfettiğini gözler önüne serer. İncelediğim bu öyküde doğayı ve doğanın düzeninde yer alan canlıların nasıl tahrip edildiğini iç acıtacak bir şekilde görüyorum.Son Kuşlar öyküsünde, belirli bir olay örgüsü bulunmasa da yazar, duygularını belirlediği temalarda başarıyla aktarmayı başarmıştır.

Değinmek istediğim bir diğer nokta ise yine alıntı yaptığım paragrafla ilgili olacaktır. Yazarın endişesinden bahsetmiştim ancak burada ki endişesi kendisine yönelik değildir çünkü o kuşları,yeşillikleri ve doğada bulunan nice güzelliğin tadını zaten çıkarmıştır. Onun endişesi, gelecek nesillerin, yarınların çocuklarının bu güzelliklerden mahrum kalması üzerisinedir. Öykünün atmosferine derinlik katan olay onun buradaki endişeyi bizlere yansıtmasıdır.

Son Kuşlar öyküsü, Sait Faik Abasıyanık'ın edebi yeteneğinin bizlere yansıyan örneklerinden biridir. Okuyucusuna düşündürücü bir deneyim sunarken aynı zamanda insanların doğaya verdiği zararları ve o zararların etkilerini sorgulatır. Duygusal bir ton ve endişe yüklü cümlelerini içten bir anlatımla taçlandırınca okuyucu yapılan yanlışı yüreğinde hisseder.

Eğer hala Sait Faik Abasıyanık'ın herhangi bir eserini okumadıysanız, derhal gidip bir kitabını bulup okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Sait Faik Abasıyanık, kendine özgü anlatımıyla, insanı derinden etkileyen hikayeler sunar. Eserlerindeki incelikler, gözlem gücü ve duygusal derinlik, okuyucuyu farklı dünyalara taşır ve insanın ruhuna dokunur. Bu yüzden, Sait Faik Abasıyanık'ın eserlerini keşfetmek için vakit kaybetmeden bir adım atın.