Sosyal Medya Ve Tsundoku Sendromu Bağlantısı

Söz veriyorum bir gün mutlaka bu kitabı okuyacağım!

Hepimizin bildiği ve maruz kaldığı üzere sosyal medya hayatımızın büyük bir çoğunluğunu kaplıyor.

Bundan dolayı bizler de zamanımızın çoğunu sosyal medya içeriklerini tüketerek harcıyoruz.

Özellikle son yıllarda sosyal medyanın markalar için birer pazaryerine dönüşmesi, bizlerin sanki televizyon izliyormuşuz gibi reklamlara maruz kalmamıza yol açıyor. Tüm bunlardan dolayı da bizler kendimizi ihtiyacımız olmasa da bir ürünü ya da hizmeti tüketirken buluyoruz.

Peki, yazımızın başlığında da bahsettiğim gibi Tsundoku Sendromu nedir ve sosyal medya ile nasıl bir bağlantısı vardır?

Çin, Kore ve Japonya da psikolojik bir sendrom olarak tanımlanan Tsundoku sendromunu, sürekli kitap satın alıp okuyamama olarak açıklayabiliriz. Bu sendromu yaşayan kişiler yığınla kitap satın almalarına rağmen ellerindeki mevcut kitapları okumaya çalışsalar bile bitirmek için devamlılık gösteremezler. Bu durum da kişilerin okumadığı kitapları biriktirmesine yol açar.

Açıklama doğrultusunda ise bu sendromun sosyal medya ile bağlantısına gelecek olursak iki alt başlık üzerinden bağlantı kurabiliriz. Bunlar; aşırı tüketim isteği ve uzun süreli odaklanamama problemidir.

Aşırı tüketim isteği

Sosyal medyada her insanın ilgi alanına göre içerikler bulunabildiği gibi tabii ki kitap severlerin de ilgisini çekebilecek bookstagram ve booktube adı verilen hesaplar bulunuyor bu hesaplar sizlere kitaplarla ilgili bilgi ve tavsiye vermelerinin dışında tanıtımlarını da yapabiliyorlar. Ancak bu hesaplarda bu kadar tanıtım yapılmasının sebebi hesap sahibi kişilerin işlerinin biraz da bu tanıtımlar olmasıdır. Bizler her ne kadar bu durumu bilsek de sadece izlemekle kalmayıp satın alma dürtüsüyle kendimizi kitapçılarda buluyoruz.


Uzun süreli odaklanamama problemi

İstemeden de olsa bir günde çok sık aralıklarla sosyal medya hesaplarımızı konrol etme ihtiyacı duyuyoruz ve baktığımız süre boyunca fazlaca içeriğe yoğun bir şekilde maruz kalıyoruz. Zaman içerisinde okuduğumuz ve gördüğümüz şeylere hızlıca ulaşabilmeye alıştığımız için de odaklanmamız gereken durumlarda yetersiz kalabiliyoruz.

Tüm bu anlatıklarımdan dolayı, hayatımızda nispeten daha sabırlı olmamız gereken durumlarda çoğu zaman daha tahammülsüz oluyoruz tıpkı bir kitabı okurken odaklanamamak ve bunun sonucunda kitabı bırakmak gibi.

Sonuç olarak, sizler de Tsundoku sendromundan muzdaripseniz tavsiyem öncelilkle okunmamış kitaplarınızın arasından en kısa olan öykü kitaplarını tercih etmeniz ve onlara başlamanız olacaktır.

Bu tercihiniz de sizlere alışkın olduğunuz gibi kısa sürede tüketim hissinin vermiş olduğu mutluluğu az da olsa yaşatacaktır. Ya da bu çözüme başvurmadan aşırı tüketim ve odaklanamama sorununu kökünden halletmek isterseniz haftalık olarak sosyal medya kullanım vakitlerinizi denetleyebilirsiniz.