Şu Çılgın Türkler ve Mustafa Kemal Atatürk

Türklerin Zafer Hikayesi.

M. Kemal Paşa, ''Ben askerim..'' dedi ''..savaşın ne olduğunu hepinizden iyi bilirim. Zorunlu değilse savaş cinayettir.''

Mustafa Kemal Atatürk.. her okuduğumda, her okunduğunda tüyleri diken diken eden o sözler ve reaksiyonlar. Bir millete özünü hatırlatan ve hür yaşama hakklarını yeniden kazanmalarını sağlamak için onlara önderlik eden barış yanlısı bir önder. Dünya'da eşine az rastlanır düzeyde bir düşünce bu. Savaşın aslında ne kadar büyük bir katliam olduğunu herkese duyurdu. Vatan savunması gerekmedikçe insanların ve devletlerin savaşmaması gerektiğini gösterdi.

''Üzerinde 22 günlük cehennemin tozundan dumanından en hafif biz iz bile yok. Yüzü rahat, sakin ve tatlı tatlı gülümsemekte. Harp tarihinin en uzun, en çetin meydan muharebesinden henüz muzaffer çıkmış bir Başkomutana, bir milli kahramana söylemek için hazırladığımız minnet ve hayranlık sözleri içimizde kaldı. Hamdullah Suphi gibi bir büyük hatip bile, önümüzdeki Başkomutanın hiçbir medih ve senaya layık değilmiş, bizden biriymiş gibi olan mütevazı duruşu karşısında ne diyeceğini şaşırdı.''

Anadolu insanının canına ve vatanına kasteden düşmanı vatanın harim-i ismetinde boğmaya söz veren ve sözünü tutan bir lider olmasın rağmen mütevazılık seviyesinden hiç ödün vermemişti. Onu Atatürk yapan özelliklerinden biri de buydu. Gerektiğinde en çetin olaylarda tüm sorumluluğu üzerine alırken kazandığı zaferlerde ise sakin ve rahat kalırdı.

Yakup Şevki Paşa, Mustafa Kemal'in Büyük Taarruz planıyla ilgili: ''Buna karar verenler tarihe karşı, büyük vebal altında kalırlar. Adama vatan haini derler. Hepimizi meclisin önünde asarlar.'' demişti. Atatürk ise büyük bir kararlılıkla: ''Korkmayın Paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk benimdir.'' diye yanıtlamıştı. O da tüm Anadolu yurdunun sorumluluğunu üzerine alırken bazı anlarda tedirgin olmuştu ancak Allah'ın yardımıyla muzaffer olacaklarına inancı tamdı. Çünkü biliyordu. Bu plan zaferin anahtarıydı ve belki de son şanstı.

''Yunanlı kaçaklar soluya soluya yaklaşıyordu. Öndeki subay bir hışırtı duydu, başını çevirdi, köylüleri gördü - ellerinde baltalar, kazmalar, satırlar, tırpanlar, bir de tüfek vardı.- ''Türkler'' diye bağıracaktı, bağıramadı, alnına kurşunu yedi.''

26 Ağustos sabahı hazırlanan plan için her ne kadar saklamaya çalışsa da herkes kadar Mustafa Kemal Paşa da heycanlıydı. Büyük Taarruz'da zafere doğru ilerlerken siperin içinde ayağa kalktı. Savaşın heyecanı ile doluydu. Kabarıp taşarak haykırdı: ''Hacıanesti! Mağrur kumandan nerdesin? Gel de yenilmiş ordularını kurtar!''

Şu Çılgın Türkler kitabından alacağımız mesajlar ve çıkaracağımız dersler oldukça fazla. Kanımca okullarda okutulması gereken bir kitap. Mustafa Kemal Atatürk ve Türk halkının savaş süresince çektikleri zorluklara rağmen kazandıkları muhteşem zafer çok güzel bir şekilde anlatılıyor.