Tarihteki Bazı Büyük Salgınlar, Koronavirüs ve Toplumsal Kazanım
Tarihteki salgınlar hakkında bilgiler
Hepimiz neredeyse tarihin her döneminde salgınlar yaşandığını biliyoruz. Bu salgınlar birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olarak savaşlardan bile daha ölümcül etkilere sahip olmuştur. Kitleler halinde ölümlere neden olan bu salgınlar bütün dünyaya yayılarak bir pandemi haline gelmiştir.
Salgın hastalıklar sadece korkuya değil toplumsal değişimlere de yol açmıştır. Bu salgınlar arasında Çin’in Wuhan kentinden çıkarak kısa bir sürede tüm dünyaya yayılan ve bir pandemi haline gelen Korona Virüs (Covid-19) de vardır. Her salgın gibi Koronavirüs de toplumların sosyal, ekonomik, kültürel, politik ve dini yapılarını etkilemektedir. Adeta bir felaket niteliğinde olan bu salgın hastalıklar ilk önce fiziki anlamda kayıplar, beraberinde de ekonomik kayıplara yol açmıştır.
Dünya tarihine geçmiş ve yaşamı ve tarihi derin bir şekilde etkilemiş en önemli beş salgından birisi Kara Veba’dır. Bu salgın 14. Yüzyılda (1347-1351) Çin ve Orta Asya’da başlayarak tüm dünyaya yayılmış ve neredeyse 200 milyon kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bu veba daha çok alt kesime zarar verdiği için çoğu köylünün hayatına mal olarak yüksek kesimdeki insanların sıkıntı çekmesine sebep olmuştur. Bu da geride kalan sağlıklı çiftçilere pazarlık olanağı sağlamıştır. Böylelikle feodal sistem çökmeye başlamıştır. Daha sonra köle ticareti ve sömürgecilik dönemi başlamış ve sömürgecilik yarışları da ortaya çıkmıştır. Avrupa tarıma değil de teknolojiye, ticarete yönelmiş ve böylece zenginleşmeye başlamıştır.
Diğer bir önemli salgın olan İspanyol Gribi 1918’de Amerika’da ortaya çıkmıştır ve neredeyse 50-100 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlerin farklı coğrafyalara gönderilmesiyle ve askerlerin yaşadığı şartlardan dolayı bu salgın yayılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ortaya çıkmış ve savaşın bitmesinde rol oynamıştır. Daha sonra halkın sağlığını ve güvenliği çalışmalarının başlatılması düşünülerek “sosyalleştirilmiş tıp” kavramı ortaya çıkarılmıştır. Bu ölümcül hastalıkla mücadele için uluslararası bir örgüt kurulması düşünülmüş ve 1918’de Avusturya Viyana’da Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization) kurulmuştur. Ayrıca bu virüs daha çok erkeklerin ölmesine sebep olduğu için kadınlar ön plana çıkmıştır ve böylelikle çoğu ülkede kadınların seçme ve seçilme hakkında iyileştirmeler yapmaya başlamıştır. Bunlara ek olarak, bu salgın Hindistan’ı daha çok etkilemiş ve İngiliz yönetimin sorumsuz davranışlarıyla iki ülke arasında gerginliğe yol açmış ve en sonunda Hindistan bağımsızlık hareketinin önü açılmıştır.
Diğer önemli hastalıklardan diğeri ise Tifüs salgınıdır. Bu salgın 1489’da İspanya Granada Savaşı’nda görülmüştür. Bu Tifüs salgını Avrupa’daki askerleri adeta yıkıp geçmiştir. Bu salgın Otuz Yıl Savaşları’na etki etmiş ve savaşı sona erdirdiği söylenmiştir. Bu salgın, barış imzalanmasına ve ulus-devlet kavramını ortaya çıkarak uluslararası düzene yol açmıştır. Ayrıca Avrupa düzenine geçilmesi de öngörülmüştür. Bu Tifüs salgını Osmanlı’nın Paris Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla Avrupa topluluğuna girmesini sağlamıştır.
Ve daha birçok ölümcül hastalık tarihe geçmiş ve binlerce, milyonlarca kişinin canına mal olmuştur. Bunlardan bazıları; Kolera, Sarı Humma, Çiçek Hastalığı, Hong Kong Gribi, Rus Gribi, Ebola, Sars gibi bulaşıcı hastalıklardır.
Günümüzde ise bütün dünyayı sararak bir pandemi haline gelen Koronavirüs’ü binlerce insanın hayatına mal olmuş, belki ilerledikçe milyonların hayatına mal olacaktır. Hala sona ermediği için tam olarak sonuçlarını ele almamız mümkün değildir. Yukarıda yazılanlar gibi Covid-19 yeni bir virüs olmayıp dünya bu zamana kadar bir sürü çeşit virüs geçirmiştir. Bu virüsler hem maddi-manevi kayıplara yol açmış hem de kazanımlar sağlamıştır. Şu anda devam eden Koronavirüs salgınının ve diğer salgınların etkilerine bakarsak en önemli toplumsal kazanımı işbirliği ve dayanışma olmuştur. Bu zor günlerde ülkeler, her ne kadar anlaşamasalar bile(bazıları) birlik haline gelerek birbirlerine sırt çevirmek yerine dayanışmayı tercih ettiklerini sosyal medya üzerinden görmekteyiz. Eskiden bazı ülkeler bu salgınları bir silah olarak kullansa da günümüzde böyle bir şey olduğundan emin olmamakla beraber böyle bir şeyin olmamasını ummaktayım. Eskiden tıp çok gelişmediği için bu salgınlar daha ağır geçerek topluma psikolojik ve fiziksel kayıplar oluşturmuştur. Koronavirüs salgını ile doğa kendini yenilemeye başlamış, sokaklardaki gürültü ve çevre kirliliği azalmıştır. Eğer başka bir yönden bakarsak da fuhuş, alkol-sigara tüketimi, kumar oynama, I iç çatışma ve kavgalar azalmış temizlik oranı artmıştır. Ayrıca temizlik malzemeleri, dezenfektan veya başka alanlarda işe yarayacak teknolojik aletlerin üretimi de artmıştır. Sağlık ve güvenlik alanlarına daha çok yoğunlaşılarak işçi alımları söz konusu olmuştur. Teknoloji önem kazanarak iletişim buradan sağlanmaya başlamıştır. Ayrıca ticaret ve ekonomide düşüşler meydana gelmeye başlamıştır. Tarihteki diğer salgınlar için bu kadar gelişmiş olanaklara sahip olunamamıştır.