Tolere Etmek mi, Umursamamak mı? Duygusal Sınırların ve Mesafenin İncelikleri

Tolere etmek, bir kişinin hoşuna gitmeyen bir durumu ya da davranışı görmezden gelebilmek ve anlayış gösterebilmektir. Bu tutum, karşılıklı bir denge ve değer ilişkisi üzerine kuruluysa, insan ilişkilerinde olumlu bir işlev görebilir. Ancak tolere etmek, kendi sınırlarını yok saymak ya da isteklerini bastırmak anlamına gelmemelidir. Eğer bu durum, karşılıklı empati ve saygı çerçevesinde gelişiyorsa sağlıklı bir yaklaşımdır. Fakat pasif bir tutuma dönüşür, kişinin kendi ihtiyaçlarını sürekli geri planda tutmasına neden olursa; zamanla kırgınlık, içsel yorgunluk ve tükenmişlik yaratabilir. Sabır göstermek kıymetlidir; ancak sınır koymaksızın tolere etmek, öz saygıya zarar verebilir.

Öte yandan umursamamak, genellikle duygusal yükten kaçma ve sorumluluk almaktan geri durma eğilimiyle ilişkilidir. Umursamamak, duygusal mesafe koymak ve ilgisiz kalmak anlamına gelir. Bu tutum, empati ya da anlayış barındırmaz; aksine duygularla yüzleşmekten kaçınmanın bir yoludur. Adeta bir duvar örmek gibidir. Bu duvar, zamanla duygusal bağları zayıflatır ve ilişkilerde uzaklaşmaya neden olur.Tolere etmek, birine değer verildiğinde, o ilişkiyi sürdürmek adına gösterilen bilinçli bir çaba olabilir. Umursamamak ise genellikle o değeri vermemek adına kurulan bir mesafe biçimidir.Bu iki tutumu insan ilişkilerinde ayırt etmek, her zaman kolay olmasa da mümkündür. Kritik olan, neyi neden yaptığımızı, sınırlarımızı ve değer verdiğimiz ilişkileri ne ölçüde korumaya çalıştığımızı fark edebilmektir.

İnsan ilişkilerinde tolere etmek ile umursamamak arasında önemli farklar vardır.Örneğin, rahatsız edici bir tutum sergilediğinizde, karşınızdaki kişi bu durumdan hoşlanmadığını size nazikçe dile getiriyorsa, bu önemli bir işarettir. Sizi değiştirmeye çalışmaz ama davranışınızı fark etmeniz ve zamanla törpülemeniz için bir alan tanır. Kendi sınırlarını bastırmaz; ne istediğini açıkça ifade eder. Siz bu davranışınızı hemen değiştirmeseniz bile anlayışla yaklaşabilir. Çünkü size değer verdiği için bu durumu tolere edebilir.Böyle bir durumda, sizin de bu yaklaşımı fark ederek kendi isteklerinizi tamamen arka plana atmadan, ama karşınızdakinin ihtiyaçlarını da gözeterek hareket etmeniz en sağlıklı olanıdır. Bu, karşılıklı empati ve saygıya dayalı bir ilişkidir.

Ancak sergilediğiniz tutuma hiçbir tepki almamak, rahatsız edici olduğunu bilmenize rağmen karşı tarafın bu konuda sessiz kalması ve herhangi bir duygu göstermemesi farklı bir duruma işaret eder. Böyle bir durumda, o kişinin davranışınızla ilgili bir his geliştirmemesi, o tutumun onun için bir anlam taşımadığını gösterir. Size nasıl daha iyi davranabileceğinizle ilgili bir geri bildirimde bulunmaz çünkü umursamaz.Bu, çoğu zaman ya hiç duygusal bağ kurulmadığını ya da var olan bağın kopmuş olduğunu gösterir.