Uzatılmış Gençlik: Modern Dünyanın Yeni Normalı – Bölüm 1

Hayatın akışı, bireylerin yaşadığı dönemin toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullarına göre sürekli değişim gösterir. Modern çağ, yalnızca teknoloji ve bilimde değil, aynı zamanda bireylerin yaşam döngüsünde de köklü değişimlere sahne oluyor. Özellikle gençlik dönemi, artık sadece bir geçiş süreci değil, kendi içinde uzayan ve farklı anlamlar kazanan bir yaşam evresine dönüşüyor.

Bu yazıda, gençlik döneminin nasıl ve neden uzadığına, bu değişimin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerine dair bir yolculuğa çıkacağız. Uzatılmış gençlik fenomenine birlikte daha yakından bakmaya ne dersiniz?

Uzatılmış Gençlik Nedir?

• Gençlik, tarih boyunca bireylerin yetişkinliğe adım attığı dinamik bir dönem olarak kabul edilmiştir. Ancak, şuan olmuş olduğumuz dönemde dünyada bu dönem hem süresel hem de işlevsel olarak genişlemiş durumdadır. Artık gençler daha uzun süre eğitim alıyor, iş hayatına geçişleri daha geç yaşlarda gerçekleşiyor ve evlilik ya da çocuk sahibi olma gibi yetişkinlik sorumluluklarını üstlenmek için daha fazla bekliyor. 

Tarihsel Bir Bakış

• Geçmişte, gençlik dönemi daha kısa bir zaman dilimini kapsıyordu. Sanayi toplumlarında, gençler genellikle erken yaşlarda iş hayatına atılır ve yetişkinlik sorumluluklarını hızla üstlenirdi. Bugün ise eğitimin öncelik kazanması, kariyer basamaklarının değişmesi ve bireyselleşmenin artması gibi etkenler, gençlik döneminin uzamasına yol açtı. En basitinden büyüklerimizden duyduğumuz klasikleşmiş sözlerden, biz sizin yaşınızda çalışıp evi geçindiriyorduk tarzında söylemler. Her dönemin şartları farklı olduğu için normal bir durum da diyebiliriz.

Bu Dönemin Karakteristik Özellikleri

• Eğitim Süresinin Uzaması: Yüksek öğrenim, gençlerin daha uzun süre eğitim sisteminde kalmalarına neden oluyor. Dönemimizde sistemin bireyi uzun süre eğitimde tutma isteği de diyebiliriz. Örnek verecek olursak da eğitim sisteminde liseden üniversiteye geçişteki sınavda baraj puanın kalkması diyebiliriz.
• Kariyerin Geç Başlaması: İş dünyasının karmaşık yapısı ve ekonomik belirsizlikler gençlerin iş hayatına atılmalarını geciktiriyor. Buna da ciddi anlamda çok fazla örnek verebiliriz. Mesela birey eğitim hayatını bitirdikten sonra herhangi bir işe başvuru yapacağında kişiden 2,5,7 veya 10 yıllık tarzında deneyim istemeleri diyebiliriz.
• Bireyselleşme ve Keşif: Gençler artık kendilerini tanımak, ilgi alanlarını keşfetmek ve hayata dair kendi yollarını çizmek için daha fazla zaman harcıyor. Şuan olmuş olduğumuz dönemin özelliklerinden birisi zaten bireyselleşmenin artışı. Bundan dolayı da birey en fazla vakti kendine veriyor genellikle.

Değerli okurlar bu konunun önemli bir konu olduğunu düşündüğüm için ve daha anlaşılır bir şekilde anlatmak istediğim için birkaç bölüm halinde yayımlayacağım.