17. Yüzyılda İngiltere
17.yy İngiltere'sinden Özetler
İngiltere 17. yüzyılda hem siyasal hem sosyal hem de ekonomik olarak bir devrim çağı yaşamıştır. O dönemde yaşanan politik anlaşmazlıkların birisi 1642-1645 yılları arasında, birisi I. Charles'a karşı, diğeri ise II. Charles'a karşı yapılmıştır. Yani İngiltere 1642-1651 yılları arasında iç savaş yaşamıştır.
17. Yüzyıl, bir iç savaş çağı olarak da adlandırılmaktadır. I. Charles’ın vergilerde yaptığı haksızlıklar, halk üzerinden yaptığı harcamalar büyük devrimlerden, çatışmalardan sonra fark edilerek çözülmüştür. Halkın isyanıyla devletin gelirleri, harcamaları halk tarafından kontrol edilmiş ve tasdiklenmiştir. Bu ancak yüzyıllar sonra olmuştur. Bu sadece devrimler sonrası değişiklikler yapılması anlamına gelmemektedir. Halkın isyan ederek ekonomiyi düzene sokmak istemesi üzerine yapılan bir çeşit kalıcı değişim gibidir. Bu değişim sadece o yıllarda öyle kalmayıp geleceği de kapsamaktadır. Ayrıca bu tüm dünya için geçerli olabilecek bir dönüşüm gibidir. 17. Yüzyıl, denildiği gibi mutlak monarşiden çıkıp daha özgür olmanın bilincinde olunduğu, hak, özgürlük ve sorumluluk kavramlarının masaya oturtulduğu bir yüzyıl olmuştur.
17. yüzyıl İngiltere’sinde I. Charles’ın idamı birinci İngiliz Devrimi, II. Charles’ın idamı ikinci İngiliz Devrimi olmuştur. Kralların ülkeyi parlamentosuz yönetmeye çalışmaları onların idam edilmelerine ve devrimlere yol açmıştır. I. Charles’ın idamı sonrası parlamento arasında sınıf ayrılığı yaşanmıştır. Burjuva sınıfı ve köylü, yoksul sınıf arasında anlaşmazlık çıkmıştır. Daha sonra Oliver Cromwell iktidara geçerek ve parlamentoda yer alarak krala karşı zaferler kazanmıştır. Daha sonra iktidara gelen II. Charles da I. Charles’tan farklı şeyler yapmayıp idama mahkum edilmiştir. Bu da parlamentonun üstünlüğünü göstermektedir.
Dini olarak 17. Yüzyıl İngiltere’sinde püritanizm akımı ortaya çıkmıştır. Bu akım insanlara hak ve özgürlüklerini tanıma fırsatı vermiştir. Bu dini akım, toplumun hak ve özgürlüklerini bildikleri noktada Tanrı’nın emirlerini iyi bir şekilde yerine getirebileceklerini savunmuştur. Yani bu noktada insan hak ve özgürlükleri konusunda yenilikler ortaya çıkmıştır. Bu akım insanlar için bir farkındalık yoludur. İyi ve saf bir şekilde eşitlik ve özgürlük taraftarı olduklarını belirtmişlerdir.
Bu 17. Yüzyıl İngiliz Devrimi ekonomik olarak da İngiltere’nin modernleşmeye doğru adım atmasına yardımcı olmuştur. Artık farkındalık ve gelişme yönünde adımlar atılmaya başlanmıştır.
Bireysellik konusunda 17. Yüzyıl modern bir zamandır ve bireysellik ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda İngiliz filozof John Locke’ın bu döneme etkisi önemlidir. John Locke’ın İngiltere’de anayasal monarşinin savunucusu bir filozof olduğu söylenmektedir ve kendisi insanların doğuştan gelen hak ve özgürlüklere sahip olduğunu ve bireyin hakkını koruması gerektiğini savunan öncü filozoflardan biridir. Sadece Locke değil bu dönemim diğer filozoflarının sosyal, siyasal düşünceleri de 17. Yüzyıla bir ışık olmuştur ve daha sonraki yüzyıllarda da ışık olmaya devam etmiştir.
Bu yüzyıldaki devrimler İngiltere’nin siyasal, ekonomik, sosyal yönden ilerlemesine ve modernleşmeye yardımcı olmuştur. Parlamento önem kazanmıştır ve yetki daha çok halka doğru verilmiştir.