Amin Maalouf: L'amour de Loin Üzerine

"Sevgiden kuşku duyduğum için bağışla beni. "

"Gezgin, ne yaptın bana?"

Akitanya, 12. Yüzyıl. Bir Fransız bölgesindeyiz. Ozanımız Jaufre, hayallerindeki kadını, aşkını düşlüyor. Öyle güzel düşlüyor ki gerçekliğini sorgularken onu hep kaybediyor. 

Gezgin bir gün ona bu güzel kadının bir yerlerde var olduğunu söylüyor. Clemence, hayallerinin aşkı sahneye geliyor. Jaufre ilkin korksa da , bu haberle birlikte denize açılıyor, Trablus'a doğru...

Aşk ona ilk adımını attırıyor yaşaması için. Kendisi de diyor Gezgin'e, "Korkuyorum Gezgin, sen aklın sesisin ama korku aklın sesine kulak vermez." diye. 

Bu operada hayran olduğum bir çok imge var. Jaufre'nin Clemence'ye kavuştuğunda ölmesi mesela. Tanrı ile kul aşkı gibi. Onu ancak hasta yatağında, son nefesini verebilirken görüyor. Onca zaman korktuğu, adım atmadığı denize açıldığında ne hikmetse hasta oluyor. Mantıktan uzaklaşıyor. Aşka yakıştığı gibi...

"Daha ne isteyebilirim ki Tanrı'dan , nasıl daha eksiksiz bir sevinç tadabilirim, yüz yıl daha yaşasam?" diyor Jaufre, kavuşunca sevdiğine.

Clemence ozanın ona yazdığı şiirleri ilk duyduğunda, nasıl tanımadan sever beni tepkisini veriyor sertçe. Oksitan dili (ortaçağ edebiyat dili) ile yalnız kaldığında şairin şiirlerini tekrardan okuyor kendisine. Ve en sevdiğim sözü Clemence'nin, o küçük, tatlı kadınlığının baharında, daha hiç sevmemiş, sevilmemiş gönlüyle söylediği söz. 


"Ozan, yalnızca senin dizelerinin aynasında 

Güzelim ben."

Ve Clemence'nin Jaufre'nin ölümünden sonra söyledikleri...

"Sevgiden kuşku duyduğum için bağışla beni. "

Uzaktan aşk, aşk sensin, sensin uzakta diyor Clemence. Jaufre sevdiğine eremeden ölürken... Kahramanlar ölür, aşk için, ama hep kahraman kalırlar işte. 

Uzaktan aşklar, denizi geçmeyi gerektiriyorsa ve şarkılar, şiirler istiyorsa, sonunda bağışlama, çile ve iyilik de varsa, efendimiz odur yine.

"Koro:Bakışının neye benzediğini bilememek acı vermiyor mu?

Clemence: Şarkıları okşamalardan öte, sever miyim erkeği, ozanı sevdiğim gibi

Sever miyim sesini, müziğini sevdiğim kadar."



Ahu Neda Olsoy'un katkıları ile.