Ana, Baba ve Kader: Oedipus'un Trajik Hikayesi
Kader mi, seçim mi ? Oedipus' un trajik sonu...
Milattan önce Yunanlar kişinin kaderinin doğumundan önce belli olduğuna ve bunu hiç bir şeyin değiştiremeyeceğine inanmışlardır. Eski Yunan' daki en önemli yazarlardan biri olan Sophacles da bunu Oedipus Rex adlı eserinde ele almıştır.
Oyun Thebes şehrindeki insanların hastalıktan muzdarip olmasıyla açılır ve bir kaç papaz, daha önce halkı zalim Sfenks' ten kurtaran Kralları Oedipus' tan yardım istemeye gelirler. Karısının kardeşi Creon' u bunun üzerine Apollo' nun kahinine gönderir. Kahinden haber gelir: Şehirden bu lanetin kalkması için önceki Kral Laius' un katilinin bulunması gereklidir.
Oedipus bütün şehre önceki kralın katilinin bulunması için haber salar ve kör kahin Tiresias' ın da yardımını ister. Kör kahin geldiğinde Oedipus' a gerçeği söylemeyi reddeder. Bunun üzerine kahini getiren Creon'u ve Tiresias' ı önceki kralın ölümüyle ilişkilendirir fakat buna öfkelenen Tiresias Kral Laius' un katilinin Oedipus' un kendisi olduğunu söyler.
O anda karısı Jocasta (Kral Laius' un karısı) ve Kral Laius'a söylenen kehaneti hatırlar. Bir gün oğulları kendi babasınının, yani Kral Laius'un katili olacaktır. Bu yüzden Kral Laius oğlunun öldürülmesi için emir verir ve bir çobana bebeği dağa bırakması için verirler.
Buna inanmak istemeyen Oedipus yaşamını ve doğumunu sorgulamaya başlar çünkü Oedipus da bir kehanet yüzünden memleketi Corinth' i bırakıp ayırlmak zorunda kalmıştı çünkü babasının katili olacağına ve annesiyle birlikte olacağı söylenilmişti. Bu yüzden memleketinden ayrılan Oedipus Thebes' e gelirken yolda 3 haydutla karşılaştığını ve onları öldürdüğünü söyler. Tüm bunları hatırlayan Oedipus yine de inanmayı hala istemez ve acı gerçekleri daha önce anlayan Jocasta sahneyi acı çığlıklarla terk eder.
Fakat kaderinden kaçmaya çalışan Oedipus yine kaderin ağlarına düşmüştür. Oedipus bir ümit o yaşlı çobanı buldurur ve onu gerçekleri söylemesi için tehdit eder. Ölümle tehdit edilen çoban Kral Laius ve Jocasta' nın bebeği kendine verdiklerini ve o da bebeğe kıyamayıp Kral Polybus' un habercisine verdiğini itiraf eder. Ve işte o an Oedipus hayatının en korkunç gerçeğiyle yüzleşir: Öz babasının katili, annesinin kocası olmuştur. Daha sonra hizmetçilerden biri Kraliçe Jocasta' nın bu acılara dayanamayıp intihar ettiği haberini getirir. Bu acı gerçeklere dayanamayan Oedipus ise gözlerini kör ederek fiziksel acısıyla ruhundaki acıları bastırmaya çalışır ve gerçeklere nasıl bu kadar kör kaldığının da bir simgesi olur.