Apollon ve Daphne
Apollon'un ilk aşkı
Efsaneye geçmeden önce kısaca hikayemizin kahramanlarını tanıyalım.
Apollon müziğin, güneşin, okun, şiirin tanrısı ve kahin tanrıdır.
Daphne, Yunan deniz tanrısı Peneus’un kızıdır.
Eros aşk, seks ve şehvet tanrısı. Afrodit’in oğludur. Tasvirlerinde onu elinde ok ve yay olan kanatlı bir bebek olarak görürüz.
Günlerden bir gün Apollon ve Eros karşılaşır. Apollon, Eros’a seslenir ve onu alaya alır. ‘’Bu ok ve yay sana hiç yakışmıyor. Bırak da ben onları savaş meydanında kullanayım.’’ der. Eros ‘’Haklısın, sen her attığın hedefi vurabilirsin ama unutma ki benim oklarım seni bile vurabilir.’’ der ve intikam yemini eder.
Yine günlerden bir gün Apollon ormandayken güzeller güzeli peri kızı Daphne’yi izlemeye başlar. Eros onları görür. İşte o an Eros’un intikam vaktidir. Eros iki ok hazırlar. Sivri uçlu altın oku Apollon’a atar. Küt uçlu kurşun oku ise Daphne’ye. Apollon vurulduğu anda Daphne’ye delilercesine aşık olur. Daphne’ye atılan kurşun ok ise nefret okudur. Apollon, Daphne’ye yaklaştıkça Daphne kaçar. Apollon umutsuz ve çaresiz bir halde Daphne’nin peşinden gider. Artık kaçmaktan yorulan ve daha fazla kaçamayacağını düşünen Daphne (bazı kaynaklara göre babası Peneus’a bazılarına göre ise Toprak Ana Gaia’ya seslenir) ‘’Ey Toprak Ana, beni sakla, beni ört!’’ diye seslenir. Daphne’nin yakarışları cevapsız kalmaz. Daphne’nin güzel bedeni kabuk bağlar, saçları yapraklara, kolları ise dallara dönüşür. Apollon şöyle söyler ‘’Madem gelinim olamadın o zaman defne ağacım olacaksın. Yaprakların benim ve tüm kahramanların saçlarımı süsleyecek.’’
Bundan böyle bu ağaç bir onur, başarı, kahramanlık sembolü olmuştur. Bu yüzdendir ki olimpiyat madalyalarının yüzünde defne yaprakları bulunur.