Aşk Tesadüfleri Sever

Çıkmaz bu dağ başka yere, düşmem kaçamam başka yere

Belki benim kağıt param döne dolaşa senin cebine girmiştir.

Ucu uzun dünyanın ve ayakları kısa. Kurtuldum ben dünden ancak gelen sendin belki de peşimden, yazık ettik onca patikaya dağa ve taşa. Biz bir şey etmedik, mahvetmedik. Biz olmadık yarına kadar, vurur gölgelerin sırtıma da dönüp bakamam, körlerden daha körüm bu sıralar. Ve bir dokunuş ki yarım kaldı, ellerimi hareket ettiremeden daha, yüzüne bakamadan ve istemediğimden değil kafamı çevirmeyi bile bilmediğimden o gün Asırlardır ve nicedir bu hatıra, bilmem nerelerde benimleydi ve içimdeydi verirken kararlarımı, kararlarım boynumda asılı kaldı.

Daha bugün gibiydim, uyandım ve yarın oldum. Tanışabildik mi? Karıştım yollara, kırdığın topuğun oldum bugün. Aman sen bakıp da ağlamayasın, saklan her gördüğünde beni böylesi daha yaşamak ve sevmek gibi. Doğmak gibi yan yana ve habersizce büyümek. Capcanlı çiçeklerim isim verdim her birine ve sustum karşılarına geçip, konuşmadım hiçbiriyle.

Tüm hevesim bende bugün, benim aklım çok başka yerlerde bembeyaz bir martıda mesela, yok yok bir ağaçta. Öylesine yorgunum ki, sanki taşımışım seni yollarca nefessiz ve sırılsıklam terden. Güneş bu belli olmaz, ve düşüm var benim de inanır mısın düzelmiyor bu çıkmazlar. Uzun ince dünya ya, geldim en sonunda hiç de alışık olmadığım bir karyolaya. Uzanamıyorum, yaslanamıyorum kendime ve umutsuz değilim. Biraz puslu, biraz da sarılar var. Deniz kenarı masası gibi, sımsıcak tatlısı gibi. Bu sabah uyanır gibi. Dargın mıyız, dargın mıyız, dargın mıyız...