Atalarımız ve Ruhsal Sağlığımız
Hayatımıza etki eden atalarımız
Çoğu insan, büyükbabası hakkında sadece kim olduğunu bilir. Sadece, dedemizin hayatında ne olmuş; dedemiz nasıl biriymiş diye, onunla ilgili bilgi sahibiyizdir. Dedemizin babası hakkında ise çok az bilgiye sahibizdir. Dedemizin dedesi ve hatta onun dedesi hakkında bir şey bilmeyiz. Aslında soybağımıza baktığımızda, dedemizin dedesinin dedesi ne yapmış, kimmiş, neye alerjisi varmış ve hatta hangi hastalığı varmış, ruhsal durumu neye yatkınmış; bunları bilmemiz çok işimize yarayacak bilgilerdir. Neden derseniz, devamını okursanız anlayacaksınız...
Kökenimiz, gerçek genetik, yön değişikliği, kalıtımsal yatkınlıklar, genetik köken ve epigenetik olarak bölünmüştür.
Geçmişten bugüne epigenetik mira,s genetik kodlarımızın dışında ve daha ilerisindeki çevresel faktörlerimize kadar etkileyen bir mirastır. Yani, hayatımızda bizi etkileyen olaylard,a bunların katkıları büyük çoğunlukla vardır. Ama kişiden kişiye değişebilir.
Kültürel Yön olarak; kültürel değerler ve inançlar, nesiller arası travma, kültürel uygulamalar ve dayanıklılık, genetik ve geçiş kesişimleri, kimlik ve öz saygı, karışık ataların yolu, sağlık hizmetlerine erişim gibi faktörler etkili oluyor.
Hayatımızda yaptığımız hatalar, kendimizi bir yere ait hissetmeme duygusu, yaşamımızdaki duygusal kopukluklar ve hayat koşullarımız yaşamımızda bizi yalnızlaştırıyor. Fakat soy bağımızı (atalarımızı) öğrenmemiz, hangi kuşaklardan geldiğimizi ve iç dünyamızı anlamamıza yardımcı oluyor.
Atalarımızın nerden geldiğini bilmek, ruhsal sorunlarımızı anlamamıza yardımcı oluyor ve bu ruhsal geçişler aslında eskilerden gelen korku veya benzeri duyguları taşıyormuş. Bence bu durum; kişinin kendini ne kadar tanıdığına, ruhsal durumunu bildiğine, kendini ne kadar geliştirdiğine ve olaylara karşı direncine bağlı. Bu soybağı olayının ve geçmişin bizi etkilediği söyleniyor ama bence sadece bilinçaltında kalan, rüyada yüksekten düşmek gibi bazı durumlar için geçerli. Şu anki yaşamımız ve geçmiş yaşam şekilleri arasında çok büyük farklılıklar var. Psikolojik olayları bu temele genelleyerek dayandırmak doğru olmaz diye düşünüyorum.
Zaten bu konuyla ilgili şu anda yeni çalışmalar yapılıyor. Bu konu da, eski bir araştırma olarak kalacak gibi görünüyor. Ben, araştırdığım kadarıyla öyle görüyorum. İsterseniz aşağıdaki linkten faktörlerin tanımlarına bakabilirsiniz.
Keyifli okumalar.