Bir Boccaccio Mizahı: The Decameron
Boccaccio'nun The Decameron'u, aynı şekilde Orta Çağ kara komedisi olarak diziye uyarlandı.
İtalyan Edebiyatı'nın en önemli eserlerinden olarak kabul edilen Decameron, Giovanni Boccaccio tarafından yazılmıştır. Eser 14. yüzyıl Comuneler dönemi eseri olup Floransa'da geçen kara veba salgını sırasında geçmektedir. Eser, salgından kaçan bir grup insanın bir villaya sığınmalarını, birbirlerine hikayeler anlatarak vakit geçirmelerini konu alır.
Boccaccio'nun bu eseri; mutluluk, kadın-erkek ilişkileri ve ahlaki ikilemler gibi temaları içerir. Eserde karakterler, yedi kadın ve üç erkekten oluşur. Bu karakterlerin hikayeleri, insani zaafları, ahlaki çatışmaları ve toplumsal sınıf farklılıklarını yansıtarak, hümanizm anlayışının izlerini taşır. Boccaccio, insan doğasının karmaşıklığını ve ironisini büyük bir ustalıkla işler; karakterlerin ikilemleri onları hem empati kurulabilir hem de eleştirilebilir kılar. İnsan arzularına ve cinselliğe de aynı şekilde geniş bir yer verir. Ayrıca, yazarın din eleştirisi de eser boyunca belirgin bir şekilde hissedilir.
“Acıları paylaşmak insana özgü bir davranıştır; herkese yaraşır, özellikle de başkalarının desteğine gereksinme duymuş ve bu desteği görmüş olanlara.”
Eserin bu derinliği ve çok yönlülüğü, modern dünyada da etkisini sürdürmüş ve The Decameron adlı dizinin kaynağı olmuştur. Dizi, Giovanni Boccaccio'nun eserine dayanarak yaratılan modern bir uyarlamadır. Kathleen Jordan tarafından yaratılan sekiz bölümlük dizi, Jenji Kohan, Jordan ve yönetmen Michael Uppendahl'ın yanı sıra, Tilted'dan Blake McCormick ve Tara Herrmann da baş yapımcı olarak görev almıştır.
Boccaccio'nun eseri gibi, salgından kaçan insanların bir villaya sığınarak günlerini geçirmelerini konu alır. Karakterlerin ahlaki ve dini ikilemleri, orijinal esere sadık kalınarak aktarılır. Bu uyarlamada, Boccaccio'nun temalarının yeterince güzel işlendiği ve modern izleyicilerin keyif alabileceği bir yapıya kavuşturulduğu söylenebilir.
Dönemi işleyen yapım, Boccaccio'nun ince kalemiyle yarattığı sivri dilin acısını ve mizahını tam anlamıyla yansıtabilmiş mi, tartışmaya açık bir konu. Ancak ahlaki ikilemler, dini eleştiriler, toplumsal sınıf farklılıkları gibi temalar işlenmeye devam edilmiş.
Sonuç olarak, The Decameron dizisi, Boccaccio'nun bu eserini izleyicilere sunarken orijinal eserin derinliğinden kopmamaya, atmosferini yansıtmaya çalışmıştır. Bu uyarlama, ayrıca klasik eserlerin nasıl zamansız işlenebileceğini de bizlere göstermiştir.