Celeste and Jesse Forever

Hep bir zaman eksik hep bir şeyler fazlayken zaten, olması gereken yerde olmazsa insan ve alışmışsa bakmamaya.

Uzun bir günden hatırlanır sadece üç beş dakika. Bir günü yerle bir etmek için yeter tek bir cümle. Ufak, minik ve tefek detaylar. Hatırlanması hiç de zor olmayan ve emek gerektirmeyen ve aslında yük gelen. Bununsa farkında olmadan sessizce devam eden ve sonuçta sadece koca bir çuval olan.

Birkaç damla leke en güzel elbiseyi bir köşeye mecbur bırakır. Birkaç damla gözyaşıysa bir günü ve hatta belki bir ömrü. Bir parça pislik en güzel yemekte bile mide bulandırır. Eksik bir lira, aç birinin yemek yemesine engel olur. Tek bir gün yetebilir, eğer gına geldiyse. Yani ömrünü kirli elbiselerle, birçok yaşla ve aç geçiren biri bile bir gün pes edebilir bu alışmışlığın ortasına rağmen.

Özensizliğin öldürdüğü bir insan sanmıyorum olsun ama bir sürü duyguyu söndürebildiğine eminiz. Hep bir zaman eksik hep bir şeyler fazlayken zaten, olması gereken yerde olmazsa insan ve alışmışsa bakmayaya aynı yere inatla belki de bir nefes almak gerekir.

Jesse tam ne zaman fark etti bilemiyorum. Ters giden şeylere rağmen mutlu olduğunu sandığı küçük hayatında tutulduğuna emin olduğu elinin aslında gevşek bir dokunmadan ibaret olduğunu ne zaman anladı, bilemiyorum. En güzel elbisedeki leke gibi hissettiği o ilk andan itibaren, yavaş yavaş kazıdı kendini. Celeste kaydırmışken tüm odağını kendine, Jesse zamanla söndü onun gölgesinde.

Dikkat etmediği detaylarında kayboldu ve görmedi Celeste. Jesse gidemez ve kurtulamaz sandı belki de kendisine yaratılan kapkaranlık odalardan. Ve belki de uzunca zaman fark etmedi özensizliğiyle, boşvermişliğiyle bezediği o odaları. Ve belki de mutlu bir sonla bitmiyor gibi görünse de film, mutsuz bir sonla bittiğine de inanmıyorum.

Jesse değer görmediği yerden kurtulmayı, Celeste fark etmeyi öğrendi. Bu da en azından buruk ama gerçek bir kapanış oldu. Belki yalnızca baş rollerin ölümsüz aşkıyla mutlu olabilenler vardır aramızda, onlar için umut dolu bir ihtimal de bırakmak isterim. Belki de biri tam anlamıyla kendini sevmeyi, ötekiyse kendinden başka birini sevmeyi öğrendi ve bir noktada yine buluştular. Durdurulamaz romantikler için bir kapanış yaptıktan sonra herkese detayların söndürebildiği duyguları hatırlatıp, bu yazıdan kaçmak istiyorum artık.

Hatırlanmamak öldürür, özensizlik öldürür.