Chernobyl - İzlemeli miyim? #8

İçeride sadece bir dizi analizi olmadığını belirtmek isterim. Bu felaketin etkilerinden ülkemizi teğet geçen krize kadar her şey mevcut :)

Tür: Dram, Tarih
Durum: Bitti
Yayıncı: HBO
Başlangıç: Mayıs, 2019
Bölüm Sayısı: 5 (Sezon 1: 5)
IMDb: 9.7/10
Bize Göre: 9.5/10

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde birçoğumuzun favori dizilerinden olan Game of Thrones finalini yaptı. Dizinin yayıncısı HBO ise yeni mini dizisi Chernobyl ile bizleri koltuğumuza tekrar yapıştırabildi. Dizi, 1986’da hemen yanı başımızda gerçekleşen bu felaketi kan donduran bir atmosferle ekranlara taşıyor.

Çernobil (Chernobyl) her ne kadar tarihi anlatan bir dizi olsa da birçok alt metini olduğunu da söyleyebiliriz. Dizi öncelikle "Bir atom bombası yapsak bizi kıskanan ülkelere ikişer tane sallar yola getiririz" cehaletini ülke sınırlarının aslında ne kadar yapay olduğunu, hepimizin aynı dünyada yaşadığını anlatarak ortadan kaldırmaya çalışıyor. Aslında basit bir gerçek var, istediğimiz zaman başka bir gezegene taşınamayacağımıza göre -en azından şimdilik- elimizdekinin değerini bilmeliyiz.

Bir diğer değinilmesi gereken konuyu ise bizlere ilk bölümden yansıtıyorlar. Reaktörün çekirdeği patlıyor, anında patladığı rapor ediliyor fakat buna inanmak yerine rapor edenleri şokta sanıp tedaviye gönderiyorlar. İnsanlar durduk yere yanmaya başlıyor fakat bunun radyosyon yanığı olabileğine ihtimal bile vermiyorlar çünkü daha önce başlarına gelmemiş. Öte yandan kimse çekirdeğin nasıl patlayabileceğini bilmiyor ve buna inanmıyor. Daha önce bir örneği olmamış olabilir fakat kabul edilmesi gerekiyor ki çekirdek artık patladı. Belki de patladığı anda kabul edilseydi her şey daha güzel olacaktı(!) Kim bilir?

Dizimiz muhteşem oyunculuklarla, muhteşem bir atmosferde ilerliyor. Size bunu o kadar iyi yansıtıyorlar ki sonucunu bildiğiniz bir olayı merakla izleyip anında diğer bölüme geçiyorsunuz. Dizideki birçok şey gerçeğe dayansa da her şey için bunu söyleyemeyiz. Nitekim bu da bir belgesel değil zaten. Örnek vermek gerekirse Emily Watson’un canlandırdığı Belaruslu nükleer fizikçi Ulana Khomyuk karakteri kurmaca bir karakter. Bu karakterin felaket sonrasında çözüm aramak için Sovyetlere gelen bilim insanlarını temsil ettiği söyleniyor.

Pekii günümüzde şehrin durumu ne?

Diziyi izlerken bu soru kafamıza sıklıkla takılıyor. Çernobil artık turistler için bir gezi alanı. Şehir için özel turlar düzenleniyor. Tabii ki turlar aracılığıyla bile şehrin her yerine gidemiyorsunuz, sadece korumalı kıyafetlerinizle radyoaktivite açısından minimum zarar görülebilecek bölgelerde hayalet şehri gezmek mümkün oluyor. Bölgenin bazı sakinleri ise yıllar sonra yeniden şehre dönmüş durumda. Bölge ağırlıklı olarak vahşi hayvanların alanı olmuş. Hayvanlarda mutasyon izleri devam ederken, bölgede yaşamın tamamen ölmediğine de deyinelim.


Çernobil'in yakınında kurulmuş bir şehir olan Pripyat ise facianın ardından 2 gün içerisinde binlerce otobüsle acilen boşaltıldı ve o günden bu yana da kimseye kapılarını açmıyor. Bilim insanlarına göre 900 yıldan önce yaşanabilir bir yer olamayacak. Zira günümüzde buradaki radyasyon düzeyi normalin 20-40 kat üzerinde. Söylenene göre tüm radyoaktif kalıntıların temizlenmesi içinse 48 bin yıl geçmesi gerekiyor!

Ülkemizi teğet geçen radyoaktif dalgalar!

Yanıbaşımızda komşumuzun nükleer reaktöründe bir patlama meydana gelmiş. Tüm dünyanın gözü orada. Avrupa ülkeleri tek tek kendilerini tecrit altına alıyor. Güzel ülkemde ise durum biraz farklı :) Gelişmeler şu şekilde ki;

Facianın ardından 1 Mayıs günü SSCB Büyükelçisi, Türk yetkilileri radyoaktif bir dalganın Karadeniz üzerinden geçeceği bu nedenle Karadeniz'de ölçüm yapmaları konusunda uyarıyor. 3 Mayıs günü radyoaktif bulutların Türkiye'ye ulaştığı ve oranın 7 kat arttığı açıklanıyor. 3 Eylül günü Avrupa ülkeleri radyasyonlu olduğu gerekçesiyle Türkiye'den fındık alımını durduruyor. 28 Kasım günü Hollanda sağlık bakanlığı Türk çayında yüksek oranda radyasyon var açıklaması yapıyor.

2 Aralık günü ise dönemin sanayi bakanı olan Cahit Aral, "İçiniz rahat olsun çaydaki radyasyon zararsızdır," diyerek çay içiyor :)

Sovyetler Birliği'nde yaşanan bu facianın hiçbir sınır tanımadan tüm kıtaya, hatta daha geniş coğrafyalara vermiş olduğu bu hasar tüm insanlığın sorunudur. İtalya’da binlerce ton yeşil sebze yakılırken, Kuzey’de binlerce geyik radyasyon yayılımı sebebiyle katledildi. Almanya’da sokaklara çıkılmazken bu felaketin etkilerinin Türkiye’yi ve meşhur çaylarımızı teğet geçmesini kesinlikle büyük bir mucize (!) olarak adlandırabiliriz.

"Radyasyon hayali sınırlanı umursamaz" -Rollo May


Eğer siz de Chernobyl'i izlediyseniz veya izlemeden önce sorularınız varsa yorumlarda buluşalım :)