Defileler Teatral Bir Şovdur: Di Petsa İlkbahar 2024 

Bu defile sadece bir defile değil. Bir hikaye, teatral bir şov…

2024 bahar koleksiyonu Yunan tasarımcı Dimitra Petsa için özel bir anı taşıyordu. "Venüs'ün Doğuşu"na ve bu yaz yaşanan Venüs retrosuna gönderme yapan gösteride sözler yerine tasarımlar kullanılarak sahnelenen eşsiz bir teatral şov izledik. 

Tamamı öz sevgi ve özünü keşfetmeyle ilgili olan bu defilede sudan çıkmış gibi gözüken ıslak elbiselerle podyuma çıkan ve Venüs’ü temsil eden modeller vardı. Başlangıçta ıslak kıyafetlerden sonra elinde kocaman bir ayna tutan ama kendisine bakmayan bir Venüs gördük.


Ardından çıkan adeta bir camın kırılışı gibi gözüken bir elbise sayesinde onun “kırılmış bir güzelliğe” sahip olduğunu anlıyoruz. Daha sonra tekrardan ıslak elbiseler podyumu ele geçiriyor. Anlıyoruz ki venüs, hala daha kendisini nasıl seveceğini aramakta. Daha sonra hamile tasviri olan bir obje taşıyan bir model görüyoruz.

Bu saatten sonra işler tamamen değişiyor ve Venüs yeniden doğuyor. Venüs artık ıslak değil. Artık tüm şov boyunca görünen ıslak elbiseler birden kayboluyor. Venüs geçmişi arkasında bırakıp tüm öz sevgisiyle yeniden doğuyor. İlk başta aynayı aşağıda tutan ve kendisine bakmayan Venüs artık aynayı sağlam bir şekilde yüzüne doğru tutuyor. Artık yansımasını görmekten korkmuyor. Ve podyumda ışıklar birden masmavi oluyor.

Venüs artık okyanusu gerisinde bıraktı… ve kendisini buldu.

Bu defile sadece bir defile değil. Bir hikaye, teatral bir şov… öz sevgi, kaybediş ve kendini buluşla ilgili ama aynı zamanda bunlardan daha fazlası.

Moda sadece kıyafetler ve insanların onları nasıl giyeceğiyle alakalı bir şey değil. Moda insanın kendisini, tarihi ve hayatı içinde barındıran ve bunları temelde kumaş parçalarıyla anlatmak, dile getirmek… kimi tarihi anlatırken kimi kendi travmalarını anlatır. Kimi hayat hakkında bir şeyler sunarken kimi sadece bize kendimizi sevmemiz gerektiğini söyler. Ve bunların hepsi sözler veya beden diliyle değil, moda diliyle yapılır.