Devler Ligi Yarı Finalinde İlk Ayağın Ardından:

Şampiyonlar Ligi yarı finalinde ilk maçlar yoğun heyecana sahne olurken, finale çıkan takımlar 6 ve 7 Mayıs’ta oynanacak karşılaşmalar neticesinde netleşecek.

Şampiyonlar Ligi’nde her zamanki gibi çok heyecanlı bir sezonu daha geride bırakmaya çok yaklaştık. 31 Mayıs’ta Münih’teki Allianz Arena stadyumunda oynanacak final öncesi geçen hafta itibariyle yarı final maçları başladı ve ilk maçlar geride kaldı. Fransız liginde takımların senelerdir bir türlü baş edemediği, buna karşılık Şampiyonlar Ligi tarafında daha önce 2020’de final oynamış ve bir türlü şampiyonluk kupasını kaldırmayı başaramamış Paris Saint-Germain, Arsenal’i Londra’da Ousmane Dembele’nin 4.dakikada attığı golle bir sıfır mağlup etmeyi başarmıştı. Çarşamba günü Barcelona-İnter eşleşmesinin Lluis Companys Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan ilk maçında ise tam bir gol düellosu izledik seyirciler olarak. Barcelona dakika bir gol bir Marcus Thuram’ın ayağından harika bir gol yiyerek maça başlamış, Denzel Dumfries’in 21.dakikada attığı golle 2-0 yenik pozisyona düşmüş fakat bu heyecanlı ilk yarının sonunda Lamine Yamal’ın 24 ve Ferran Torres’in 38’de attığı gollerle soyunma odasına eşitlikle gitmeyi başarmıştı. İkinci yarıda yine Dumfries’in 63.dakikada attığı gol ve iki dakika sonra İnter kalecisi Yann Sommer’in kendi kalesine attığı gol skoru belirlemişti.

İngilizlerin korkulu rüyası

Premier Lig’te şampiyonluğu bu kez Liverpool’a kaptıran Arsenal kendi evinde oynadığı maçın özellikle ilk bölümlerinde Paris Saint-Germain karşısında oldukça etkisiz kalmış, erken yenilen gol ve devamında Real Madrid maçının tam tersi bir performans ortaya koymuştu. Topçular dakikalar ilerledikçe oyun ve atak sayısı anlamında Paris Saint-Germain’i yakalamayı başarmışken, Mikel Merino’nun ikinci yarının hemen başında duran toptan attığı kafa golü ofsayt gerekçesiyle geçersiz sayılmıştı. Sonuç olarak; bu oldukça çekişmeli geçen maçın sonunda Paris ekibi ikinci maçlar öncesi finale oldukça yaklaşmış gözüküyor. Ligin ilk yarısında Arsenal’e yenilen PSG çok değişti. Premier Lig şampiyonu ve şampiyonlar ligi puan tablosunda birinci sırada yer almayı başarmış Liverpool ve Aston Villa’yı eleyen Kvaratskhelia’lı takımın Arsenal’i de eleyip, 2020’den sonra bir kez daha finale yükselmesi için kendi evinde oynayacağı son bir maç kaldı. Bakalım Parc Des Princes’ de Arsenal kötü durumu tersine çevirebilecek mi?

Yorgun ve yenilmez

Barcelona ise geçtiğimiz haftaki maçta İnter’in gücüne ve Real Madrid’i 3-2’lik skorla devirip Copa Del Rey’i müzesine götürdüğü El Clasico’nun yorgunluğuna rağmen yine de beraberliği kurtararak bence on an için yapabileceği en iyi şeyi yaptı ve bu zorlu periyottan yenilgisiz ayrıldı. İnter maça her ne kadar çok güçlü başladıysa da, Messi’nin varisi pozisyonunu sürdüren genç yıldız Lamine Yamal yine “one man show” yaptı ve 24.dakikada kaleci Sommer dahil bütün İnterli oyuncuların yalnızca seyredebildiği harika bir gol atmış oldu. İkinci yarıda ise tekrar geriye düşen Barcelona adına Şampiyonlar Ligi’nin bu sezon en çok gol atan ikinci ismi Raphinha muazzam şutuyla Sommer’i çaresiz bıraktı. Yani tamam, belki gol Yann Sommer’in kendi kalesine attığı şeklinde yazıldı fakat bu adam bu şuta ne yapsın derler. İstatistiklerde maç boyunca İnter’i her konuda domine ettiği görülen bu takım, hafta içi deplasmanda İnter’i ve ardından El Clasico’da Real Madrid’i bir kez daha devirebilirse lig ve Şampiyonlar ligi’ni en çok hak eden takım olduğunu bir kez daha gösterebilir.

Şampiyonlar Ligi’nde final yolunda son maçlar oynanmadan iki gün kadar önce kaleme aldığım bu yazımın sonunda öncekinden farklı olarak Arsenal-Barcelona değilde, PSG-Barcelona finaline daha yakın olduğumuzu düşünüyorum. Sanki Barcelona her şeye rağmen İnter’i eleyecek, Bayern Münih’e karşı elenmeyi gelenek haline getirmiş Arsenal ise bu kez Parislilere elenecek. Bekleyelim ve görelim diyorum.