Devlet, Rejim ve Hükümet Arasındaki İlişki

Bu yazımızda, sizin için birbiriyle sıkça karıştırılan bu kavramları daha anlaşılabilir kılmak için kısaca özetledik.

Günlük hayatta çok sık kullandığımız bu kavramlar sık sık birbiri yerine kullanılıyor ve karıştırılıyor. Bu nedenle yazının devamında bu üçlü arasındaki ilişkiyi açıklayarak karışıklığı gidereceğiz.

Devlet

Max Weber, devlet için belirli bir bölge üzerinde güç kullanma şeklinde bir açıklama yapmıştır. Bu doğrultuda, egemenlik kavramı devletin en önemli unsurlarından biridir. Kendi toplumu ve ülkesi üzerinde öncül bir otoriteye sahip olan devlet, yasa ve kural koyma yeteneğine sahiptir. Ayrıca insanlar ve örgütler arasındaki anlaşmazlıkları da çözer. Tabii ki bütün bunları gerçekleştirebilmesi için hem uluslararası alanda hem de kendi sınırları içinde bir güce sahip olmalıdır. Bununla birlikte toplum için güvenlik de sağlar. Ne kadar güç odaklı bir yol izlese de devlet, sıradan şeyler üzerinde güç sahibi olan bir kurumdan ibaret değildir. Hukuk, düzenlemeler, mülkiyet hakları, sağlık ve ulaşım gibi çeşitli sorumlulukları da vardır. Yani özgürlük ve eşitlik kazanımında hedefleri olan bir kurumlar bütünüdür.

Rejim

Basitçe politikanın normları ve kuralları olarak tanımlanabilir ama daha da önemlisi bireysel özgürlük ve bütünsel eşitlik için uzun dönemli hedefleri somutlaştırır. Genelde rejimden bahsedeceğimiz zaman demokratik olanlardan bahsediyoruz. Kural koyucu ve normlar; bireysel haklar, özgürlük ve kamu temelinde gerçekleşir. Ayrıca bir devletin cumhuriyete sahip olması onun doğrudan demokratik olduğuna da işaret etmez. Basın özgürlüğü, insan hakları gibi unsurlar diğer yapı taşlarıdır. Rejimler kolayca ya da hızlı şekilde değişim göstermezler. Bazen ise sosyal olaylar ile bu değişim gerçekleşebilir.

Hükümet

Ülkenin yürütme işlemini gerçekleştiren görevleri ve işleyişi sağlayan lider ya da gruplar bütünüdür. Demokratik olarak genelde yasa koyucular, başbakan ve bakanlardan oluşur. Gücü kullanmak için hangi yolu tercih ederlerse etsinler bütün hükümetlerin özgürlük ve eşitliğe ilişkin belirli fikirleri vardı. Devleti ise bütün bu düşünceleri yansıtmak için aracı olarak kullanır.

Kısaca özetlemek gerekirse, üç kavrama genel bir bakış attıktan sonra bunların birleşimiyle bir ülke oluşturulabilir. Ayrıca en önemli farklardan biri kurumsallaşma seviyeleridir. Biraz daha açacak olursak hükümet en az kurumsallaşmış olanken devlet en güçlü olanıdır. İnsanlar hükümeti değiştirilemez ya da yeri doldurulamaz olarak görmüyor. Zaten sık sık bu doğrultuda değişimler ülke içinde görülüyor. 

Kaynakça:

Essentials of Comparative Politics, Patrick H. O'Neil