Ekranda Toplum: 2024'ün Sinematik Yansıması ve Alman Usulü
Ödül törenlerindeki Filistin damgasından Hollywood senarist ve oyuncu grevlerine uzanan geniş bir yelpaze…
Ödül törenlerindeki Filistin damgasından Hollywood'un senarist ve oyuncu grevlerine uzanan geniş bir yelpaze…
2024 sinema açısından oldukça sansasyonel bir yıl oldu. Bu sene sinema dünyasında unutulmayacak anlara imza atıldı. Gelin hep birlikte bu anlara göz atalım…
Oscar Ödül Töreni: ve Karşınızda Filistin!
Filistin’de yaşanan insanlık dışı durum dünyada her alana yön verdi. Akılda kalanların başında ise Oscar Ödül töreni geliyor. Tören öncesinde Filistin destekçileri yolu kapayarak Gazze’de ateşkes çağrısı yaptılar. Bununla birlikte Hollywood ünlüleri kırmızı halıda yakalarına ateşkesi sembolize eden broşlar taktılar. Bu ünlüler arasında Ramy Youseff, Hulk rolüyle Mark Ruffalo, İngiliz şarkıcı Billie Ellish yer aldı. Ayrıca Mark Ruffalo tören öncesinde "Gazze'de acil ve kalıcı ateşkes çağrısında bulunuyoruz. Filistin halkı için barış ve kalıcı adalet için çağrıda bulunuyoruz. Bu aslında evrensel bir mesaj: Çocukları öldürmeyi bırakın" mesajını verdi.
Yabancı dilde en iyi film seçilen ‘Zone of Interest’ filminin yönetmeni Jonathan Glazer de tepkisini göstererek; "Şu an burada Gazze'deki bir işgal ile gasp edilen Holokost'u ve Yahudiliklerini reddeden kişiler olarak karşınızda duruyoruz. Bu işgal pek çok masum insan için çatışma getirdi, ister İsrail'deki 7 Ekim kurbanları olsun, isterse halen Gazze'de devam eden saldırılar olsun, hepsi bu insanlıktan çıkarma eylemlerinin kurbanları" ifadelerini kullandı.
Gecenin gülen yüzü: ‘Oppenheimer’
Oscar gecesine damgasını vuran film Oppenheimer oldu. Ünlü yönetmen Christopher Nolan'ın Amerikalı fizikçi Julius Robert Oppenheimer'ı anlattığı film, "En İyi Film" ödülünün sahibi oldu.
13 dalda aday olarak gösterilen Oppenheimer, Chistopher Nolan'ın da en iyi yönetmen ödülü aldığı yapım oldu. Ayrıca en iyi erkek oyuncu ödülü yine aynı filmin başrol oyuncusu Cillian Murphy'e gitti.
Bununla birlikte Oscar ödül töreninde en iyiler şu şekilde sıralandı:
· En İyi Film: Oppenheimer
· En İyi Yönetmen: Chistopher Nolan - Oppenheimer
· En İyi Kadın Oyuncu: Emma Stone - Poor Things
· En İyi Erkek Oyuncu: Cillian Murphy - Oppenheimer
· En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Da’Vine Joy Randolph - The Holdovers
· En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Robert Downey Jr. - Oppenheimer
· En İyi Özgün Şarkı: What Was I Made For? - Barbie
Küçük bir parantez: 'Barbie'
Burada "Barbie" filmi için küçük bir parantez açmak isterim. Oscar’a aday gösterilen yapımlar arasında yer alan filmi özel kılan noktalardan biri de Greta Gerwig'in imzası. Yönetmen, her bir filminde kendine özgü bir anlatım tarzı sergileyerek kalıpları kırıyor ve "Barbie" de bu geleneği sürdürüyor. 'Oppenheimer' ile yarışan film, özellikle sosyal medyada yılın en çok tartışılan olaylarından birisi oldu. Sosyal medyada bu filmi konuşan birçok kullanıcı, bazen mizahi bir şekilde, bazen ise zekice dile getirdiği yorumlarla bu yarışı öne çıkardı.
· En İyi Film Müziği: Oppenheimer
· En İyi Sinematografi: Oppenheimer
· En İyi Görsel Efekt: Godzilla Minus One
Cannes Film Festivali: Filistin Bayrağı ve Karpuz Motifleri
Bu sene 77.’si düzenlenen Cannes Film Festivalinde de Filistin etkisi görüldü.14-25 Mayıs tarihleri arasında yapılan törende ünlü isimler giysilerinde Filistin’i temsil eden bayrak ve karpuz motifleri ile desteklerini belirttiler.
Filistin kökenli ünlü model Bella Hadid’in kefiyeler kullanılarak oluşturularak giydiği kıyafeti sosyal medyada geniş bir yer buldu.
'Zekice' kıyafet
Festivalin kapanış törenine katılan Faslı yönetmen Asmae El Moudir, eldivenine diktirdiği Filistin bayrağı ile poz verirken, en çok konuşulan Oscar ödüllü oyuncu Cate Blanchett’ın kıyafeti oldu. Cate Blanchett’ın önü siyah, arkası açık pembe ve yeşil astarlı kıyafetinin kırmızı halı ile birleşmesi Filistin bayrağını akıllara getirdi. Blanchett daha önce de Gazze için ateşkes çağrısı yapmıştı. Ayrıca bu kıyafet sosyal medyada ‘zekice’ olarak yorumlandı.
İngiliz oyuncu Pascale Kann da festivale üzerinde Arapça Filistin yazılı kıyafetle katıldı.
Hint oyuncu Kani Kusruti, karpuz dilimi şeklindeki çantasıyla katılırken, Cezayir asıllı Fransız oyuncu Leila Bekhti, Filistin ile dayanışmanın sembolü olan karpuz motifli bir broş taktı.
Broş takanlar arasında İtalyan oyuncu Jasmine Trinca da yer aldı.
Avustralyalı aktör Guy Pearce, Filistin bayrağının renklerinden oluşan bileklik takarken, Faslı yönetmen Asmae El Moudir de gazetecilere, eldivenine diktirdiği Filistin bayrağını göstererek poz verdi.
Bununla birlikte Cannes Film Festivali'nde en iyiler şu şekilde sıralandı:
· 'Altın Palmiye' ödülü Sean Baker: Anora
· 'En İyi Senaryo' ödülü: The Substance
· Jüri Özel Ödülü: Emilia Perez
· Özel Ödül: The Seed of the Sacred Fig
· Büyük Ödül: All We Imagine as Light
· 'En iyi yönetmen' ödülü: Grand Tour
· 'En iyi kadın oyuncu' ödülü: Adriana Paz - Zoe Saldana - Karla Sofia Gascon - Selena Gomez
· 'En iyi erkek oyuncu' ödülü: Jesse Plemons
· 'Altın Kamera' ödülü: Ullman Tondel
Hollywood Dünyasının ‘Big Boss’u: Yapımcılar ve Stüdyolar
2024 yılında tek tepki Filistin için değildi. 2023 yılında Hollywood’da senarist ve oyuncular greve gitmiş ve bunun etkileri 2024 yılında da çok ciddi şekilde kendisini göstermişti.
Büyük patron olarak adlandırılan yapımcı ve stüdyolara seslerini duyurmak isteyen bu iki grubun grevlerinin temelinde çeşitli etkenler vardı. Sektördeki çalışma koşulları, ücret eşitsizlikleri, ve teknolojinin etkileri grevin ana konularıydı. Grevler, Senaristler Birliği (WGA) ve Oyuncular Birliği (SAG-AFTRA) tarafından ortak bir şekilde yürütüldü.
Temel sorunlardan birisi düşük ücretler oldu. Dijital platform işi yapımlarda, geleneksel gişe gelirlerinden farklı olarak daha az telif ücreti sunulması senarist ve oyuncuların kazançlarının düşük olmasına sebep oluyordu.
Bununla birlikte bu platformlardaki dizilerin sezon sayılarının azalması ile birlikte senaristlerin uzun vadeli projelerde yer alamaması düzenli ücret alımını negatif yönde etkiledi.
Yapay zeka senaryo kolunda da etkisini olumsuz yönde gösterdi. Stüdyolar, yapay zeka ile yeni senaryolar yazmaya ve halihazırda oluşturulan senaryoları revize etmeye başladı. Senaristler bu durumu, özgün hikaye anlatımını tehdit ederek emeklerinin değersizleştirildiğini savundular.
Oyuncular da bu teknolojinin olumsuz yönünden nasibini aldı. Yapım şirketleri, oyuncuların dijital kopyalarını izinsiz şekilde kullanıyordu. Stüdyoların, kullanılan kopyaları yapay zekâ ile çoğaltma girişimleri büyük bir kriz yarattı. Ayrıca, sektördeki çalışma koşullarının belirsiz olması sosyal güvenlik anlamında endişe yarattı.
Grevlerde özellikle genç oyuncular ve bağımsız senaristler grevin ön saflarında yer aldı. Halk da grevde haklarını arayanların yanında olurken, özellikle bağımsız yapımcılar ve küçük prodüksiyon şirketleri grevcilere destek vererek yardım kampanyaları düzenledi.
Sektörde Win-Win durumu
Peki Big Boss bu grevler sonucunda ne yaptı? Başta bu grevlerde uzlaşmaya yanaşmayan (Warner Bros., Disney gibi) stüdyolar sektör genelinde yaşanan aksaklıklardan dolayı geri adım atmaya başladı.
Senarist ve oyuncu sendikalarının grev süreleri 148 ve 118 gün sürdü. Bu grevlerin ardından AMPTP (The Alliance of Motion Picture and Television Producers) ile anlaştılar. Bu gelişme ile grev olumlu sonuç verirken oyuncu ve senaristler taleplerine karşılık buldu. Bu karşılığı birnevi Alman usulüne benzetebiliriz. Senarist ve oyuncular aslında almaları gerekeni haklarını yeniden kazandı. Bigg Boss'lar ise para kaybetmeyi göze alamadılar.
Bu grev, her ne kadar Win-Win durumunu oluştursa da etkileri 2024 yılı boyunca devam etti. Süreçte, film ve dizi projeleri ertelenirken, ünlü film festivallerine katılım sınırlı oldu. Hatta bazı yapımlar tanıtılamadı.
Bu grevler sene içerisinde de Hollywood'un en büyük durgunluğunu yaşamasına sebep oldu ve Amerika film sektörü performansını giderek düşürdü.
Oyuncu ve senaristlerinin haklarını aradığı bu grev ve etkileri sadece 2024 yılının değil, sinema sektörünün geleceğini de şekillendiren bir dönüm noktası olarak tarihe geçti.
'Ekranda Toplum'
2024 yılı sinemasını 'Ekranda toplum' olarak adlandırsak sanırım yanlış olmaz. Pandemi sonrasında yaşanan olaylar, 'Savaşa hayır' mesajları ve hayatımızın merkezi olan teknoloji ile sinema dolu dolu bir yılı geride bıraktı.
2025'de sinemayı ne bekliyor dersiniz?