Empati: Sağlıklı İletişimin ve İnsan İlişkilerinin Temel Taşı
“Bir başkasının ayakkabısını giymek."
Bireyler toplum içinde var olan ve yaşamını sürdüren sosyal varlıklardır. Bireylerin diğer insanlarla ve canlılarla kurduğu ilişkiler, hayatlarında önemli bir rol oynar. İletişim denildiğinde genellikle iki kişinin karşılıklı konuşması aklımıza gelir, ancak iletişim çok daha geniş bir kavramdır. Hem sözlü hem de sözsüz olarak gerçekleşebilir. Bu iletişim sürecinin sağlıklı ve kaliteli olması için ise temel belirleyici faktör empati olacaktır. Empati, bireyin bir başkasının düşünce ve duygularını anlaması ve bu anlayışını o kişiye hissettirmesi olarak tanımlanır. Empati kavramı ilk kez 1897 yılında Theodor Lipps tarafından kullanılmıştır. Lipps, empatiyi “Bir insanın kendisini karşısındaki bir nesneye yansıtması, kendini onun içinde hissetmesi ve bu yolla o nesneyi özümseyerek anlaması süreci” olarak tanımlar. İngilizce’de ise empati “Bir başkasının ayakkabısını giymek” şeklinde ifade edilir; yani başkasının perspektifinden bakmak ya da onların deneyimlerini yaşamak anlamına gelir. Empati kurabilmek için bireylerin, hem kendilerinin hem de karşısındaki kişinin farkını bilişsel olarak ayırt edebilmesi ve karşısındakinin duygularını iyi analiz edebilmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir empati kurma sürecinde dört temel aşama vardır:
Duyguları Fark Etme ve Anlamlandırma: Birey, kendi duygularını ve karşısındaki kişinin duygularını fark etmeli ve anlamlandırmalıdır.
İletişim Kurma: Birey, karşısındaki kişi ile açık ve etkili bir iletişim kurmalıdır.
Dinlendiğini ve Anlaşıldığını Hissettirme: Karşıdaki kişi, kendisinin dinlendiğini ve anlaşıldığını hissetmelidir.
Kendini İfade Etme: Birey, kendini ve duygularını karşısındaki kişiye açıkça ifade etmelidir.
Bu sürecin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini anlamak için bir bitkiyi örnek olarak ele alabiliriz. Evimize aldığımız bir bitkiyi sağlıklı bir şekilde yetiştirmek istiyorsak, öncelikle bitkinin özelliklerini bilmemiz gerekir. Bitki solmuş veya solmak üzereyse, bitkinin ihtiyaçlarını anlamalıyız. Belki bitki, mevcut yerini veya toprağını sevmemiştir; belki de nemli bir ortamda yetişmesi gerekiyordur. Kısacası, bitkinin sağlıklı ve canlı kalmasını istiyorsak, onu anlamamız ve ihtiyaçlarını karşılamamız gerekmektedir. Benzer şekilde, insan ilişkilerinde de empati kurmak, karşılıklı anlayış ve sağlıklı iletişimin temelidir. Başkalarının duygularını anlamak ve buna göre hareket etmek, ilişkilerin daha güçlü ve etkili olmasını sağlar.