Feminizm Doğru Bir Şekilde Uygulanıyor mu?

Kadınların haklarının tanınarak erkeklerle aynı seviyede haklara sahip olma düşüncesine feminizm denir. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler ortadan kaldırılarak kadının erkekler kadar toplumda ön plana çıkarılması hedeflenir. Feminizmin kökenleri 18. yüzyılın Aydınlanma Çağı'na kadar uzanmaktadır. Bu kavramı ortaya atan ilk kişi ise ütopik ve sosyal bir filozof olan Charles Fourier'dır. Dünyaya yayılmaya başlaması 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarına denk gelmiştir. Özellikle 19. yüzyılın sonlarına doğru ABD, Avustralya ve birçok Avrupa ülkesinde kadın hareketlerinin ilk kitlesel dalgası yaşanmıştır.

Feminizmi savunan bazı kişilerin bu akımı doğru bir şekilde topluma entegre ettikleri tartışma konusudur. Kimilerinin söylemleriyle davranışları uyum sağlamamaktadır. Kadının her şeyi yapabileceğini ve erkeklerin kendilerinden farklı olmadığını dile getiren kadınların gerektiğinde erkeklerin yaptığı en ağır işleri de yapabilmeleri gerekir. Bu ağır işler arasında inşaat işleri, maden işleri vb... yer almaktadır. Hatta her alanda erkeklerle eşit olmayı savunan kadınların kendileri için zorunlu askerliğe de sıcak bakmaları gerekir. Zaten şu anda Danimarka, Yeni Zelanda, Finlandiya, Norveç ve İsviçre gibi ülkelerde kadınlar aktif cephede görev alabilmektedir. Ayrıca çiftler arasında hesap tamamen erkeğin üzerine yıkılmamalıdır. Gerekirse Alman usulü, gerekirse de sırayla ödenmelidir. Aynı zamanda kadın erkekten hediye beklediği gibi erkekte kadından hediye bekleyebilir. İki tarafta birbirine jest yapabilir. Sağlıklı ilişkiler iki tarafında fedakarlık yapmasıyla mümkün olur.

Kadınların erkeklerden farklı olarak en önemli özelliği ise çocuk doğurabilmeleridir. Fakat bazı filmlere konu olan erkeğin doğum yapması ütopik gibi görünsede ABD'de bu olay gerçek olmuştur. Transeksüel bir erkek olan 34 yaşındaki Trystan Reese 9 aylık hamile sürecinden sonra dünyaya sağlıklı bir çocuk getirmiştir. Tıpın ve teknolojinin gelişmesi kim bilir bizi daha ne kadar şaşırtacak! Hem kadın hem erkek şu anda farklı özelliklere sahip olsalarda birbirlerine ihtiyaçları vardır. Bazı manipülasyonlar yüzünden günümüzde erkek düşmanlığı olarak da empoze edilebilme ihtimali olsa da iki cinsiyette boşuna varolmamıştır. Evrendeki her şeyin yaratılışının bir amacı vardır.