Forer-Barnum Etkisi

Fallara ve astrolojiye ne kadar güvenebiliriz?

Forer-Barnum Etkisi, bireylerin herkes için geçerli olabilecek genel bilgilerin özellikle kendileri için geçerli olduğuna inanmasını ifade eder. Her ne kadar burçların mümkün olduğu kadar çok insana hitap etmek için kasıtlı olarak belirsiz olduğu iyi bilinse de, bazıları bu açıklamaların kendilerine ne kadar mükemmel bir şekilde uygulanabildiğine hayret ediyor. Forer-Barnum etkisi bizi belirli bir yıldız falının sadece bizim için yazıldığına inandırarak metinle kendi hayatlarımız arasında var olmayan paralellikler bulmaya teşvik eder. Astrolojinin ötesinde, tarot kartı okuyucuları, sihirbazlar ve medyumlar gibi "Yeni Çağ" mesleklerinde çalışan insanlar, müşterileri tahminlerine ikna etmek için Forer-Barnum etkisini kullanmalarıyla ünlüdür.

Forer-Barnum etkisi karar alma sürecimize müdahale ettiğinde tehlikeli hale gelir. Genel bilgilerin doğrudan kendimiz için geçerli olduğuna inanmak, seçeneklerimizi mantıksal olarak analiz edebilmemizi ve mümkün olan en iyi sonucu seçebilmemizi engeller. Örneğin, burcu sizinkiyle "uyumlu olmadığı" için birisiyle çıkmayı reddetseniz ne olur? Ya da burcunuz yaklaşan geleceğinizde bir trajedi öngördüğü için evden çıkmayı reddetseniz? Bu belirsiz tahminlere çok fazla güvenirsek, aksi takdirde vereceğimiz kararlardan bizi uzaklaştırarak hayatımızın gidişatını değiştirebilirler.

İlginçtir ki Forer-Barnum etkisi çoğunlukla olumlu ifadelerde ortaya çıkıyor. Örneğin burcumuzun olumlu bilgiler içermesi durumunda doğru olduğunu düşünme olasılığımız daha yüksektir. Öte yandan bu, eleştirel ifadelere karşı genellikle daha şüpheci olduğumuz ve bunların bizimle ilgili olduğunu düşünme olasılığımızın daha düşük olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla eğer burcumuz burcumuzla ilgili herhangi bir kişilik kusuruna işaret ediyorsa, bunu yanlış olarak değerlendirebiliriz. 

Bu takas son derece mantıklı. Sonuçta insanlar iltifat edilmekten hoşlanırlar ve genel ve belirsiz olsa bile kendileri hakkındaki olumlu geri bildirimleri büyük olasılıkla doğru olarak kabul ederler. Bu olguyu Pollyanna İlkesi ile daha iyi tanımlayabiliriz; bu ilkeye genellikle pozitiflik yanlılığı da denir; bu, bireyin tanımlayıcı ifadelerin olumlu olduğunda daha doğru olduğunu varsaymasıyla ortaya çıkar. Bireyler bilinçaltında övgüyü hevesle kabul etme ve bunun karşılığında eleştiriyi hızla reddetme eğilimi gösterirler.

ChatGPT gibi yapay zeka yazılımları çoğunlukla genel sonuçlar üretse de Forer-Barnum etkisi, bunların yanıtlarının özel olarak sorularımıza göre uyarlandığına inanmamızı sağlayabilir. Kullanıcılar, teknik terimlerin dahil edilmesini, makine öğrenimi modelinin standart bir çıktısı yerine kişiselleştirilmiş olarak algılayabilir. Bu yanlış yorumlama, bizi ChatGPT'yi otomatik bir yanıt yerine özel uzmanımız olarak görmeye teşvik ederek Forer-Barnum etkisini artırıyor.

Pek çok durumda olduğu gibi, bazı bilişsel hilelerden kaçınmak için farkındalık ve şüphecilik çok önemlidir. Eğlenmek için burcunuzu kontrol etmekten keyif alsanız da Forer-Barnum etkisini bilmek, bunun doğrudan sizin için geçerli olduğuna inanmanızı engelleyebilir. Bunun yerine bilinçli kararlar alarak hayatınızda ilerleyebilirsiniz.

Her ne kadar Forer-Barnum etkisi gibi bilişsel etkilerin yalnızca farkında olmak, onun yanılsamasına kapılmayacağımızı garantileyemese de farkındalık bir başlangıç ​​noktası sağlar.