Hen, his wife (1990)

Igor Kovaliov tarafından yaratılmış 12 dakikalık kısa film "Hen, his wife", Rus kültüründe karı-koca ilişkisi ve kadının yeri hakkında semboller barındırıyor. Çok sevdiğim, bir o kadar da sevmediğim, tekrar tekrar izlemek istediğim ancak her izlediğimde de bir şekilde rahatsız hissetmeme neden olan bu film hakkında konuşmak istiyorum.

Yaklaşık 5 yıldır, belirli aralıklarla açıp izlediğim kısa filmler arasında bulunan "Hen, his wife" çizimleri, kullanılan sesler ve ambiyansıyla beni kendi evrenine çekiyor.

Filmde bir çiftin hayatını izliyoruz. Karısına asla bakmayan bir adam ve kocasına hizmet eden bir 'tavuk' görüyoruz. Rus kültüründe tavuk, yani "Hen" ev işlerinde kaybolmuş ve kendine bakmayan kadınlar için kullanılıyor. Karşımızdaki karakter de tam olarak insan boyutlarında bir tavuk.

Mavi renkte ve buruşmuş erkek karakterin haricinde bir de bir 'evcil hayvan' bulunuyor ki bu da büyük ihtimalle bu Hen'in kocasının cinselliğini temsil ediyor.

Bir gün çiftin evinin kapısı çalıyor ve erkek karakterin bir arkadaşının geldiğini görüyoruz. Kapıyı Hen açıyor ve karşısındaki adam onu korkutuyor, belki de bu hareket Hen'e yaşanacak şeyler hakkında bir ipucu veriyor.

İçeri giren Misafir, masadaki tabağa basarak onu kırıyor. Zira bu da, bu varolan düzenin Misafir'in etkisiyle bozulacağına dair bir işaret olabilir.

Misafir elinde bir hediyeyle geliyor ve Hen'in kocası buna çok heyecanlanıyor. Kutuyu açtıklarında içinin uğur böceğiyle dolu olduğunu görüyorlar. Uğur böceğinin ingilizcesi "Ladybug", yani "Hanım böceği" bize bu uğur böceklerinin bir böcekten öte olduğunu anlatıyor aslında.

Kutu açıldığında Hen'in kocasının evcil hayvanı bu böcekleri iştah ve afiyetle yemeye başlıyor. Bu sırada Misafir, kadının bir Hen'e, yani bir tavuğa dönüştüğünü fark ediyor ve arkadaşını uyarıyor. Karısının bir tavuğa dönüşmüş olduğunu gören adam çok sinirleniyor. Karısının onu hak etmediğini düşünüyor, bunca zamandır ona hizmet etmiş olan karısının yüzüne doğru düzgün bakmayan adam, karısını evden kovuyor.

Evde tek başına kalan adam, onca ev işi sonucunda, sandalyeye bağladığı evcil hayvanıyla, tabiri caizse beceriksizliğiyle boğulup karısını arıyor. Karısı eve dönüyor ve kapıyı açtığında karşısına bir çift tavuk ayağı çıkıyor.

Bu kısa filmin sembolizmle dolu olduğunu düşünüyorum ve her izlediğimde farklı bir detay görüyorum. İzlemenizi kesinlikle öneriyorum.