İlk kimin aklına eve perde asmak geldi acaba?

Yıllardır sırlarımızı saklayan dosta ithafen.

Perde, bu aralar sık sık pazarlarda veya bazı dükkanlarda gözüme çarpan bir obje. Çünkü evimdeki perdeyi değiştirmek istiyorum fakat rengini ve tonunu odadaki diğer eşyalara göre seçmek ha bir de uygun olanını bulmak açıkçası çok da kolay bir iş değil benim için.

Perdesiz bir evi hemen hemen kimse sevmiyor. Nitekim perde bir gizlilik, daha doğrusu bir mahremiyet sağlar insanlar için. Bu, kişinin kendini yeri geldiğinde rahat yeri geldiğinde güvende hissetmesi için seçtiği bir yoldur veyahut suratsız bir karşı komşusu varsa mükemmel bir kaçış yoludur ondan.

İlk olarak her şeyde muhakkak bu işte bir parmakları vardır dediğimiz Mısırlılar, MÖ 3100’lerin başından MÖ 3.Yüzyıla kadar akıl ediyor perde asmayı. Dönemin gerektirdiği koşullara bağlı olarak da hayvan postlarından yapmışlar ilk perdeleri ve kancalarla da kapılara asmışlar. Zamanla Mısırlılar, başta keten ve keten kumaşı sonrasında yün, ipek ve pamuğu eğirterek perde elde etmişler. Bu üç malzeme esneklik ve sıcaklık verdiği için çok büyük önem arz ediyor o zaman için.

Rönesans döneminde ise mimari ürünü cam bölmeler perde işlevi görmüş. Odalara ışığı getirdiği için başta hoş görünmüş olsa da bu durum herkesin sizin evinizin içini görebileceği anlamına geldiği için Avrupalılar da böyle düşünüp pencereler üzerinde kumaş kullanıyorlar ve perde kullanma bilinci böylece gelişmiş oluyor onlarda da. Aynı zamanda sürüngen dostlarımızı da o zamanlar çağırmış cam bölmeli pencereler, yani her açıdan Avrupalılar için olumlu bir gelişme perde.

Bu bilgiler yeni bir perde almam için ne kadar yardımcı olacak bilmiyorum ama perde hassasiyetimi daha da tetiklediğinden emin olarak bitiriyorum cümlemi.