Zorluklar Işığımızı Parlatır
Toprak altında gömülü kaldığınızı hissetseniz de unutmayın ki bir gün siz de filizleneceksiniz.
Hayat, inişler ve çıkışlardan oluşur. Bazen güneş pırıl pırıl parlar, bazen de gökyüzü gri bulutlarla kaplanır. Zorluklar da bu gri bulutlar gibi, bizi gölgede bırakabilir ve yolumuzu kaybetmemize neden olabilir. Bazen karanlık bir yerde olduğumuzu hissederiz. Belirsizlikler, engeller ve hayal kırıklıkları bizi gömülmüş gibi hissettirir. Elimiz kolumuz bağlı ne yapacağımızı bilemeyiz. Fakat bu gibi dönemler bir tohumun toprağa ekilmesi gibidir. Toprağın altında karanlık, sessiz ve belirsiz bir süreç yaşanırken, aslında o tohum kök salıp güçlenir, beslenir ve büyümeye hazırlanır. belirsizliklerle, engellerle uğraşırken, aslında bir büyüme ve dönüşüm sürecinin tam ortasındayız demek olabilir.
Bir de zorluklarla nasıl başa çıktığımız ve bu süreçlerin bizi nasıl güçlendirdiği... Bazen başta her şey karanlık ve belirsiz gelebilir ama sonunda tohum mutlaka kök salıp yeşermeye başlar, değil mi?
Zorluklarla karşılaştığımızda hissettiğimiz o karanlık duygusu, aslında içsel güçlerimizi keşfetme ve geliştirme fırsatı sunuyor olabilir. Ve tohumun toprağa ekilmesi gibi, başlangıçta gömülmüş gibi hissetsek de, aslında büyümenin başlangıcı olabilir bu süreç. Zorluklarla yüzleşirken nasıl büyüdüğümüzü ve dönüştüğümüzü görmek, aslında hayatın en değerli öğretilerinden biri olabilir.
Her zorluk, içsel ışığımızı daha da parlak bir şekilde ortaya çıkarmamıza yardımcı oluyor gibi geliyor bana. Yüzleşmek kolay olmayabilir. Ama bu zorluklar, bize yeni bakış açıları ve deneyimler sunar.
Kimse comfort alanından çıkmak, zorluklarla uğraşmak, rutin hayatının dışında yaşamak istemese de; bu hayatın işleyişlerinden biridir. Belki de hayat, bizi bazen toprak altına gömüp sonra da bir anda "Çiçek zamanı!" diye bağıran bahçıvanın hikayesine benzer. Haydi, bu tohumları ekelim!