Japon Korku Üstadı: Junji Ito

Modern korku mangasının dahi ismiyle tanışmaya hazır olun!

Japon korku edebiyatının korkunç ve gerçeküstü yaratıcısı Junji Ito, modern korku mangasının bir üstadı olarak nam salıyor. 1963 doğumlu Ito’nun korkuya olan hayranlığı, çocukluk evinin ürkütücü atmosferinden ve idolü Kazuo Umezu'nun eserlerinden etkilenerek erken yaşta başlar. Onun bir diş teknisyeninden ünlü bir mangaka'ya dönüşme yolculuğu ise, Japon korku mangasının zengin geleneğini yenileyerek korku türüne olan bağlılığını gösterir.


Bir Küçük Korku Meraklısı

Japonya'nın Nakatsugawa adlı küçük kasabasında doğan Ito, çok küçük yaşta korku medyasıyla ilgilenmeye başlar. Daha henüz 4 veya 5 yaşındayken, iki ablası Ito'yu Kazuo Umezu ve Shinichi Koga'nın korku mangalarıyla tanıştırır ve bu da geleceğin korku ustasının oldukça ilgisini çeker.

Ito, o genç yaşına rağmen korku edebiyatından medyadan tiksinmez. Aksine, kısa süre sonra kendi başına bunu araştırmaya başlar. Televizyonda Dracula, Frankenstein ve The Exorcist gibi filmleri izler ve dergilerde korku mangaları okur. Aynı yaşta, Ito -uzun süre sadece bir hobi olarak kalsa da- kendi korku mangasını çizmeye başlar.

 

Sensei Korku Yolunda

Junji Ito, korku mangasına tam zamanlı olarak kendini adamadan önce diş teknisyeni olarak çalışır. Tıbbi alandaki bu deneyimi, anatomi bilgisini geliştirerek çizimlerinde daha bilimsel ve korkutucu detaylar kullanmasını sağlar. Üç yıl boyunca hem diş teknisyenliği hem de manga çizmeyi bir arada yürütmeye çalıştırır, ancak sanata olan tutkusu ağır basar ve sonunda tam zamanlı olarak manga çizmeye odaklanır.

Junji Ito, kırsal kesimde büyürken etrafındaki doğanın tuhaf unsurlarından ilham alır. Çocukluk deneyimleri, mangalarındaki korkunç detaylara yansır. Örneğin; saklambaç, oynadığı dar sokaklar ve böcekler gibi sıradan kırsal öğeler eserlerinde ürkütücü bir şekilde yeniden ortaya çıkar. Hatta bazı hikâyelerinde çocukken gördüğü rüyalardan ilham alır. Ayrıca Ito, Yasutaka Tsutsui, Edogawa Ranpo, H. P. Lovecraft ve Salvador Dalí gibi sanatçı ve yazarları da önemli ilham kaynakları olarak belirtmiştir.

1987'de Junji Ito, shoujo türündeki –genç kızlar veya yetişkin kadınlardan oluşan bir kitleyi hedef alan manga kategorisi- Monthly Halloween dergisine kısa bir öykü gönderir ve bu öykü, Ito'nun ilk yayımlanan eseri olarak büyük bir başarı kazanır. Hatta bu eserle Kazuo Umezu Onur Ödülü'nü almaya hak kazanır. Öykü, Tomie adıyla 13 yıl boyunca seri olarak yayımlanır ve Ito'nun en bilinen mangalarından biri haline gelir. Ancak Tomie'nin yaratılış hikayesi oldukça hüzünlüdür.

Konsept, Ito'nun bir sınıf arkadaşının ölümünden sonra şekillenir. Bu ani kayıp, Ito'yu derinden sarsmış ve karmaşık duygulara sürüklemiştir. Bu travmatik deneyimin etkisiyle, ölmüş olması gereken ama hiçbir şey olmamış gibi hayata geri dönen, ölümsüz bir genç kız olan Tomie karakterini yaratır.


Bazı Favori Hikayeler

Tomie

Tomie, femme fatale bir profil ile güzellik ve dehşetin ürpertici bir keşfini sunarak, saplantı ve deliliğe yol açan baştan çıkarıcı, ölümsüz bir kadının kötü niyetli maceralarını anlatır. Her bölümde, Tomie'nin rahatsız edici güçlerini daha derinlemesine görürüz.


Black Paradox

Black Paradox, intiharı düşünen dört yabancının bir araya gelip hayatlarına son vermeye çalışmasıyla başlar. Ancak planları ters gider ve doğaüstü olaylar gelişir. Grup, paralel evrenler, garip yaratıklar ve Paradox adı verilen gizemli siyah bir taşla karşılaşır. Hikâye, bu dört kişinin kişisel trajedileri ve varoluşsal korkularıyla yüzleşmelerini konu alır.


Gyo

Gyo, insan ve canavar arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak derinliklerden gelen dehşetleri anlatır. Kısaca buna, insan olmanın ne anlama geldiğine dair algıları zorlayan biyolojik bir dehşet hikâyesi diyebiliriz.


The Enigma of Amigara Fault

Bu kısa hikâye, insanları karşı konulamaz, korkutucu bir çekimle içine çeken gizemli, insan şeklindeki deliklere ve ilkel korkulara değinir. Bu, zorlu kaderin ürkütücü keşfinin hikâyesidir.


Uzumaki

Genellikle Ito’nun başyapıtı olarak bilinen Uzumaki, sarmalların her yerde bulunduğu ve kötü güçlerin hâkimiyet sürdüğü kâbus gibi bir mekânda, Kurozu-cho kasabasında geçer. Birbirine bağlı bir dizi kısa öyküden oluşan Uzumaki, doğaüstü bir lanetin psikolojik ve fiziksel bedelini anlatır ve kozmik dehşete gerçeküstü bir inişle sonuçlanır.


Glyceride

Glyceride, yağ ve yağlı yiyecekler etrafında dönen rahatsız edici bir korku hikâyesidir. Hikâyenin ana karakteri, ailesinin sahip olduğu restoranı yöneten bir gençtir. Gencin babası, yağlı yiyeceklere karşı aşırı bir takıntı geliştirir ve sürekli olarak her yemeği yağ içinde pişirmeye başlar. Zamanla bu takıntı, sadece yeme alışkanlıklarını değil, ailenin sağlığını ve görünümünü de etkiler. Hikâye ilerledikçe karakterler yağın boğucu ve grotesk etkisi altında fiziksel ve psikolojik olarak çöküşe geçerler. Junji Ito bu hikâyede, insanın sıradan takıntılarını grotesk bir kâbusa dönüştürerek beden korkusu (body horror) temasını işler. (Tripofobiniz varsa okumamanızı tavsiye ederim.)


Bu muhteşem ötesi hikâyelerden hangisinin favoriniz olabileceğini bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki, Junji Ito okursanız asla pişman olmazsınız. Hatta tersine, eğer okumazsanız, pişman olabileceğinizi söyleyebilirim. Bol okumalar!


 

 

Kaynakça

  1. https://www.yokogaomag.com/editorial/junji-ito-horror
  2. https://www.cbr.com/junji-ito-uzumaki-creator-trivia-fun-facts/


Görsel İçerik Linki

  1. https://www.ultimatodobacon.com/as-melhores-de-junji-ito
  2. https://tr.pinterest.com/pin/8866530507738619/
  3. https://tr.pinterest.com/pin/107382772359874025/
  4. https://tr.pinterest.com/pin/300193131429966624/
  5. https://tr.pinterest.com/pin/776308054514492456/
  6. https://tr.pinterest.com/pin/3799980926846293/
  7. https://mdenoya.wordpress.com/2018/10/31/voices-in-the-dark/