John Nash : Delilik ve Dahilik
Deha, Delilik, Uyanış.
Bazen o kadar dahi olursun ki o ince çizgiyi geçer delirirsin. Sanat, bilim ve daha birçok alanda bunun da örneklerini görmek mümkün. Hatta bunu tedavi ettirmek istemeyip bu hastalıkların onu oldukları kişi yaptıklarını da söyleyenler olmuştur. Belki de onların hastalıkları gerçekten de onları özel kılanlar arasında yer alıyor da olabilir. Peki şimdi size bambaşka bir yerden geleceğim. Delilik ve dahilik çizgisinde gidip gelen ve hastalığı aklıyla kontrol eden bir efsaneden bahsedeyim: John Forbes Nash Jr.
John Nash 13 Haziran 1928’de Batı Virginia Bluefield’da babası elektrik mühendisi ve annesi İngilizce-Latince öğretmeni olan bir ailede dünyaya geldi ve sonra da bir kız kardeşi oldu. Mutlu bir ailede büyüyen Nash derslerinde başarısızmış aslında. Kitaplarla ilgili, kendi kendine deneyler yaparak çocukluğu geçirmiş. Matematiğe olan ilgisini keşfedene kadar. Nash’in matematik sevdasını ortaya çıkaran eser, lise yıllarında okuduğu, E.T. Bell’in “Men of Mathematics” adlı kitabı olmuş. Liseden sonra ise Carnegie Institute of Technology üniversitesinde kimya bölümünü okumaya başlamış fakat daha sonra matematik bölümüne geçmiş. Daha sonra Denkleştirme Kuramı çalışmak üzere Princeton Üniversitesi’ne gitti ve doktorasını burada yapmıştı. 21 yaşında hazırladığı doktora tezi, “Oyun Teorisi”, ona uzun yıllar sonra, 1994'te Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandırdı.
MIT'te hocalık yaparken tanıştığı öğrencisiyle evlendi ve bir çocuğu oldu. Hastalığının ilk belirtileri 1958 yılında görülmeye başladı. Bir oda arkadaşı olmamasına rağmen bir oda arkadaşından bahsedip etrafındakileri korkutmuş ve oda arkadaşıyla yaptığı hayali sohbetler onun şizofren olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bir süre tedavi gördükten sonra şizofreni belirtileri azalmış ve yeniden matematik araştırmalarına geri dönmüştür.
Akademik hayatı boyunca dahilik ve delilik arasında gidip gelmesine rağmen 23 bilimsel çalışmaya imza atmış John Nash, Nobel, John von Neumann Teori Ödülü gibi ödüller almış, Nash Dengesi kavramıyla matematiğe ve ekonomiye yeni bir soluk getirmiştir. Hayatı “Akıl Oyunları” (A Beautiful Mind) adlı kitapta önce yazılmış ve sonra aynı adda film olarak da çekilmiştir.
John Nash’in hayatı, yalnızca bir dahinin matematik alanındaki katkılarını değil, aynı zamanda insan zihninin karmaşıklığını ve hayatta kalma gücünü de ortaya koyar. Şizofreni gibi zorlu bir hastalıkla mücadele ederken bile aklını ve matematik tutkusunu kaybetmeyen Nash, ilham verici bir figür olarak tarihe geçti. Dahilik ve delilik arasındaki ince çizgide yürüyen bu adam, yalnızca bilim dünyasına değil, insan ruhunun derinliklerine de ışık tuttu.
2015 yılında eşi Alicia ile birlikte bir trafik kazasında hayatını kaybeden Nash, geride çözümleri ve sorularıyla dolu bir miras bıraktı. Onun hikayesi, hayatın zorlukları karşısında inancını kaybetmeyenlere rehberlik etmeye devam ediyor. Çünkü bazen, en karmaşık zihinlerin en parlak yıldızları doğurduğunu unutmamak gerekir.