José Saramago ve Herman Merville Metinlerinde Adaletsizlik Üzerine Kurulu Olan Sistem Eleştirisi: “Kâtip Bartleby” ve “Körlük” Romanlarının Karşılaştırmalı Analizi

Özne, irade ve iktidar ilişkileri adaletsizliğin merkezi üzerine kurulu bir dünyada kaos ve felakete dönüşebilir.

Özne, irade ve iktidar ilişkilerinin adaletsizliğin merkezi üzerine kurulu bir dünyada kaos ve felakete dönüşebileceğini anlatan sistem eleştirisi içerisinde iki romanı temelde bulundurarak analiz yapacağım. İki metnin adaletsizlik üzerine kurulu, kendi çıkarlarını ön planda tutan toplumsal sistemin çerçevesinde birlikte nasıl okunabileceğini göstermeyi amaçlıyorum.


Körlük sembolü üzerine sistem eleştirisi yapılan romanda, dünyayı ve toplumsal sistemin kırılganlığını salgın bir hastalık şeklinde yayılan körlüğün insani değerlerin yitirilmesine yol açtığı ve otoritenin her zaman kendi çıkarları doğrultusunda sağlandığı şeklinde özetler. Dehşetle karşı karşıya kalan insanın ahlakını ve insani değerlerini nasıl yitirebileceğini anlatır. Sistemin adaletsizliğini insani değerlerin yitirilmesinden yola çıkarak gözler önüne serer. Metinde çöküş salgın olarak yayılan körlük ile tamamlanır. Yine otoritenin baskısı ile insani değerlerin yitirilmesi karantinadan kaçmalarına neden olur.

Seyir toplumuna karşı koyamayıp onların esiri olmaya devam edenler gözlerini yitirdiğinde ahlakını da kaybeder. Romanda adaletin beyaz bir ışığa gömülü olduğu düşüncesi ile sistem eleştirisi yapılmaktadır. Bu baskıdan kurtulup uyandıklarında bambaşka bir dünyaya ulaşırlar. Metnin merkezindeki sorgulama insanların ahlaken ve vicdanen nasıl bu kadar körleşebileceği, birinin toplumsal otoritenin zincirlerinden kurtulup gerçeğe ulaşması ve kalanlara doğru yolu göstermesi gerektiğini vurgular.

Yine gösteri toplumun baskısı ile şekillenen etkilerden birisi farklılığı eksiklik olarak nitelendiren anlayışın hâkimiyet sürmesidir. Doktorun karısı bu aşamada ahlakı ve vicdanı temsil etmesi ile birlikte içlerinde gören tek kişi olarak okuru adaleti sorgulamaya yönlendirir. Ancak gözlerin yargı düşüncesini değiştirdiğini düşünürsek gerçeği görmesi ile birlikte hiçbir zaman vicdanını yitirmemesi üzerine düşünülmesi gereken şeyin sadece adalet olmadığını gösterir.

Kâtip Bartleby’de sistem eleştirisi ve adaletin yoksunluğu bireyin direnişi ile sağlanır. Amacına ulaşmak için karşısındakine zarar vermez, kendi iradesi ile yapmamayı tercih eder. Toplumsal ve ahlaki değerleri, insani temas üzerine sorgular. Otoriter sistem içinde bireyin insani değerleri yitirme pahasına olan itirazı olarak protest bir metin şeklinde değerlendirilebilir.


İki metinde de adaletin yoksunluğundan söz edilebilir. Ancak Körlük romanındaki sisteme karşı toplu hareket Kâtip Bartleby’de sivil itaatsizlik şeklinde bireysel direniş ile sağlanır.

Kâtip Bartleby direnişini gerçekleştirebilmek için insani teması reddeder. Ölü mektuplar dairesinde çalışmasıyla yarım kalan hikâyelere tanıklık etmiş olur, bu sebeple iletişim kurmaz. Yaşamsal tüm ihtiyaçlarından kaçar ya da yapmamayı tercih eder. Mutlak toplum içerisinde kendi iradesiyle kendi etik değerlerini çiğnememek için toplumdan uzaklaşır. Bu uzaklaşma Körlük romanında insani değerleri yitirmemek için karantinadan kaçmalarıyla birlikte okunabilir. İki metinde de topluma ters düşen değerleri ile toplum içerisinde yaşamaları mümkün değildir. Kâtip Bartleby bu direniş ile yaşamamayı tercih etmektedir.

İki metine de eşitsizlik hâkimdir. Körlük metninde körler arasındaki sınıf farkı, Kâtip Bartleby’de çalışanlar arasında görülür. Körlük metninde otoriteye toplum olarak itiraz edilip, seyir toplumuna karşı koyup esir olunmaması gerektiğini, esir olunursa insanlığın yitirileceği üzerine bir sorgulama vardır. Bu sorgulama okura adaletin yokluğunu gösterir. Kâtip Bartleby metninde adaletin olmayışını toplumsal hareketle değil, bireyin kendi direnişi ile gösterir.


Seyir toplumunda gösterinin bir parçası olmak yerine olmamayı tercih edip kendisine dayatılan kuralları, bireyi kendisine yabancılaştıran bu sistem karşısında makine olmayı reddeder. Körlük metninde bir süre sonra insani değerlerin sistemin adaletsizliği içinde çökmesi ile birlikte toplumsal bir direniş gösterip baskıdan kurtulmaları sonucu bambaşka bir dünyaya ulaşmaları ve toplumun esiri olmamayı tercih etmeleri ile birlikte okunabilir.