Kadınlara karşı şiddetin en acımasız hali; genital mutilasyon

Dünyada 200 milyondan fazla kadın genital mutilasyon kurbanı.

Genital mutilasyon ya da bildiğimiz adıyla kadın sünneti. Çoğunlukla Afrika, Asya ve Orta Doğu'da yapılır. Hiçbir tıbbi açıklaması ve yararı olmayan bu acımasız işlem kadınların iffetini korumak ve cinsel arzularını azaltmak için yapılır. Uygulama tipleri ülkelere veya kabilelere göre farklılık gösterebilir. Mutilasyonun 3 şekli vardır.

Prepisyum ve klitoris glansın çıkarılması; iç dudakların çıkarılması; iç ve dış dudakların çıkarılması ve vulvanın kapatılması gibi çeşitlidir. İnfibulasyon adı verilen bu son uygulamada idrar ve âdet akıntısının çıkması için küçük bir delik bırakılır ve vajina cinsel ilişki ile doğum için açılır.

Uygulamanın hiçbir yararı olmamasına karşı çok büyük zararları vardır:

Enfeksiyon, idrara çıkmada ve adet akıntısında zorluk, kısırlık, doğum sonrası kanama sonucu anne ölümü gibi pek çok fiziksel zararın yanında kadınlarda bıraktığı ruhsal travma hayatları boyunca onlarla kalıyor.

AIDS in Afrika’da çok yaygın olmasının başlıca sebeplerinden biri de işlem sırasında kullanılan jiletlerin tekrar tekrar kullanılmasıdır. Sünnet olmak istemeyen çocuklar hem aileleri tarafından dışlanıyor hem de sosyal çevreleri.

Sünnet olmayan bir kız evlenemez ve korkak olarak nitelendirilir. Tüm bu sorunları arkada bırakmak isteyen bazı kızlar kabilelerini çeşitli tehlikelere karşı karşıya kalarak terk ediyorlar.

Sünnet aileler için de bir kazanç kaynağıdır. Kızlarının karşılığında inek, keçi gibi hediyeler alırlar.

Birleşmiş milletler kadın mutilasyonu konusunda adımlar atıyor ancak bunlar maalesef yeterli değil , kadınların bilinçlendirilmesi, eğitimin yaygınlaştırılması ile birlikte 2030 ylına kadar bu geleneğin sona erdirilebileceği söz konusu.