Kedi Kadın ve Kedili Kadın: popüler kültürde kadın ikilemi

Zoe Kravitz Kedi Kadın rolünün son versiyonunu canlandırırken çağlar boyu süregelen kedi ve kadın ilişkisini inceliyoruz.

1940’da ilk Batman çizgi romanında okuyuculara sunulan Kedi Kadın karakteri geçtiğimiz 80 yıl boyunca birçok farklı formda karşımıza çıktı. Kedi Kadın Batman’in çekici fakat şaşırtıcı rakibi olmak üzere tasarlanmıştı, cinsel çekiciliği ile gizemli havası öne çıkan özellikleriydi. Karakterin yaratıcılarından biri olan Bob Kane çizgi romana seksapel kazandırabilmek için kadın bir karakter yarattıklarını ve kadınların da kediler gibi güvenilmez, anlaşılmaz ve soğuk olduklarını söyledi.

Günümüzde Kane’in sözlerinin cinsiyetçiliğinin ve demodeliğinin farkında olsak da kadınları özellikle popüler kültürde nasıl algılandıklarına dair oldukça açıklayıcı olduğu reddedilemez. Ataerkil bakış açısında kadınların cinselliğini kedilerden daha çok tanımlayan başka hayvan yok. The Batman filminde Kedi Kadın’ı canlandıran Zoe Kravitz çeşitli röportajlarda, karakteri modernleştirmenin zorluklarından ve canlandırmasında fetişizmden kaçınma çabalarından bahsetti.

Bahsettiğimiz seksi kedi genellemesinin tam tersi de deli kedili kadın tiplemesi. Erkek partneri olmayan, tamamıyla seksapelden ve dişilikten arınmış, birçok kedisi olan çoğunlukla şanssız bir dış görünüşe sahip kadınlar olarak tasvir edilirler. Kediler ve kadınlar arasındaki bağlantı geçmişe kadar uzanır, aynı şekilde aşırı cinselleştirilen kadın ve cinsellikten tamamen arınmış kadın ikilemesi de. Başka bir deyişle kedili kadın olmak sizi dişilikten uzaklaştırır fakat aynı kedi sizi namussuzlukla suçlamak için de kullanılabilir.

Antik Mısır’da evcimenlik, doğurganlık ve doğum tanrısı Bastet yarı insan yarı kedi olarak tasvir edilirdi. Yunan mitolojisinde Artemis, Roma mitolojisinde Diana isimli tanrıçalar benzer formlarda vücut buldu. Viking mitolojisinde doğurganlık, aşk ve şans tanrıçası Freyja iki kedi tarafından çekilen bir araba sürerdi. Antik Çin’de hayvan kontrolü ve doğurganlık Li Shou isimli kedi tanrıçanın görevleriydi. Organize dinin toplumda yayılmaya başlaması ile kadınlar ve kediler din öncesi inanışlarla bağdaştırılır oldu. Sonrasında gelen cadı avları ile bu inanış kanıtlanmış sayıldı. Dini propaganda ile kediler şeytanın yardımcıları kadınlar da cadı, kısaca kadınlar ve kediler kötü varlıklar olarak damgalandı. Organize dinlerin bir çoğunda günümüzde de var olan dinine ve ailesine bağlı mükemmel anne ve eş ile namussuz baştan çıkarıcı kadın ikileminin pop kültürde ortaya çıkışı aslında kedi kadın tiplemeleri. Toplumun bilincine o kadar yoğun bir şekilde işlemiş ki, aslında kadınlar üzerinden yapılan bu genellemeyi birçok medya kanalında görebiliyoruz.

Kediler çoğunlukla bağımsız ve zeki yaratıklar, bunlar da geçmişte kadınları kontrol etmeye çalışan toplumun istemediği özellikler. Kediler erkeklerin kadınlarda şikâyet ettikleri özellikleri sembolize ediyorlar bir nevi: boyun eğmemeleri ve koşulsuzca sevmemeleri. Kadınları istedikleri gibi kontrol edememeleri de kontrol edemedikleri diğer bir yaratık olan kediler ile bağdaştırmalarına neden oldu. Kedili kadın tiplemesi ataerkil toplumun kuralları göz önüne alındığında kabul edilemez kadınları etiketleme yolu. Kedili kadınlar çoğunlukla yaşça büyük, bekâr ve çocuk sahibi değiller ki bunlar bir tür başarısızlık olarak görülüyor.

Objeleştirilen Kedi Kadın ve alay konusu edilen kedili kadın tiplemeleri günümüz toplumunda önemini gittikçe yitirmekte. Kadınlar geleneksel toplum kuralları dışında var olmakta daha özgürler. Daha yüksek derecede otonomi sonucu olarak da daha fazla kadın bekârlığı ve çocuk sahibi olmamayı tercih ediyor, iş yerlerinde daha fazla otorite sahibi olabiliyorlar. Hatta kedili kadın terimi medyada artık olumsuz anlamının dışında kullanılmaya başlandı. Fakat toplumun bilinç altında benzer değerlerin süregelmediği anlamına gelmez bu. Kadınların tipleştirilmesi ve genellemeler üzerinden karakterize edilişi kolay kolay sona erecek bir pratik değil maalesef. Ancak altının çizilmesi gereken nokta bu karakterlerin gittikçe feminist söylemler içinde olumsuz bağlaşımlardan kurtulması ve benimsenmesi, dolayısıyla da kontrol gücünü kaybetmesi. Kedi videolarının internette popülerliği ve ev hayvanı edinmenin sıklaştığı göz önüne alındığında belki de kedili kadın olmak o kadar da kötü değildir.