Kelebekler ve İnsanlar

Kelebekler inanılanın yani 1 hafta ömür inancının aksine 1 yıla kadar yaşayan türleri varmış. Hayat da böyledir işte her denilene inanmamak her hurafeye boyun eğmemek gereklidir. Ama bazı sözler vardır ki üzerine düşünülüp kafa yormadan olmaz. “Bir ermiş, bir gün rüyasında kelebek olduğunu görmüş. Uyanınca kafası çok karışmış. Ben mi rüyamda kelebek oldum; yoksa bir kelebek şu anda rüyasında ben olduğunu mu görüyor, diye düşünmüş.” Bu söz çok düşündürür beni. Ya bir kelebeksek ve kozamızdan çıkıp özgürce uçmayı bekliyorsak?

Öyle ki kelebekler belki de bir insan olmayıı ve uzunca yaşamayı hayal ediyordur. İnsanlarsa, bir kelebek olup özgürce uçmayı... Tabii bunların hepsi varsayımdan ibaret ama gerçek şu ki: kelebekler, ömürleri kaç gün olursa olsun yarın yokmuşçasına yaşıyor, arzu ettiği her çiçeğe konuyor ve birinden ötekine hep faydalı polenleri taşıyıp dokunduğu her yeri güzelleştiriyorlar. Böyle olmadıktan sonra hayatın ne anlamı kalır ki? 

Belki de insanların kozasından çıkıp özgürce istediklerini yapabilmesi de sadece bir kelebeği örnek almasına bakar. İnsanların garanticiliğe kapılıp ömürlerini tekdüze yaşamaktansa tüm riskleri göze alıp hayallerinin peşinden gitmesi ise bunun için en önemli adım olacaktır.