Küçük Kadınlar Romanında Yer Alan Kadın İmgeleri

Küçük Kadınlar Romanına Dair Kısa bir İnceleme

"Duygularının yanı sıra , kadınların aklı ve ruhu da vardır. Ve güzelliklerinin yanı sıra, arzuları ve yetenekleri de vardır. Ve bir kadının tek aradığı şeyin aşk olduğunu söyleyenler den usandım." (Alcott)

Louis May Alcott'un ünlü romanı ''Küçük Kadınlar'', yayınlandığı ilk günden beri etkisini sürdüren bir roman olmaya devam ediyor. Kadın karakterlerini, döneminin diğer yazarlarına kıyasla daha gerçekçi ve yenilikçi bir şekilde ele alan Alcott, özellikle March kız kardeşler üzerinden 19. yüzyıla ait farklı kadın arketiplerini ele almıştır. Bu yazıda March kız kardeşlerinin yaşadıkları dönemin kadınlarını nasıl temsil ettiklerini feminist bağlamda inceleyeceğiz.

Jo March- New Woman (Modern Kadın)

Modern kadın yani gerçek adıyla ''New Women'' terimi 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve kadınlara oy verme gibi haklar tanımaya çalışan kadınlara verilen bir isimdi. Bu kadınlar finansal olarak özgür olmaya çalışan ve geleneksel kadın rollerini reddeden kadınlar olarak bilinir. Her ne kadar da Jo March karakteri, bu terimin ortaya çıkmasından önce yaratılsa da, Alcott'un dönemin değişen algıları ve cinsiyet rollerini göz önünde bulundurarak Jo karakterini yazdığını söyleyebiliriz. Gerçekten de, oldukça isyankâr ve meydan okuyan tavrı ile, Jo March karakteri döneminin kadınlarına ilham olmuş ve feminist edebiyata damgasını vurmuş bir karakter hâline gelmiştir.

Beth March - Angel in the House (Evdeki Melek)

Kitaptaki trajik ölümü ile ünlenen Beth karakteri, kız kardeşlerine kıyasla herhangi bir arzusu ve hedefi olmayan bir karakterdir. Dışarıya çıkmak istemeyen Beth zamanını ailesine bakarak, piyano çalarak ve ev işleri yaparak geçirir. Sessiz, pasif ve fedakâr olması ile Viktoryan döneminin ideal kadın imgesini hatırlatır Alcott bizlere. Bu kadın imgesi her ne kadar da idealleştirilse ve romantikleştirilse de, aslında modern dünyada yeri olmayan bir kadın tiplemesidir. Bu sebepten dolayı yazar Beth'i öldürür: Melek kadın imgesinin yitip gidişine sembolik bir göndermedir bu aslında. Gerçekten de, ancak Beth'in ölümü ile kardeşleri olgunlaşır ve ''Büyük Kadınlar'' hâline gelirler. Yani Beth sadece geleneksel kadının yok oluşunu değil, masumluğun da ölümünü simgeler.

Meg March - Geleneksel Kadın

Meg kız kardeşi Jo'nun tam zıttıdır. Feminen, anacıl ve geleneksel kadın rolünden hoşlanır. Bunu da zorunda hissettiği için değil, kendisi istediği için sever. Gerçekten de âşık olup evden ilk ayrılan kız kardeştir. Meg karakteri, New Woman kavramının ortaya çıktığı 19. yüzyılda okuyucuya bir hatırlatma niteliğindedir aslında. Geleneksel kadın imgesi hep olacaktır, çünkü bazı kadınların hayali budur. Romanın 2021 yılına ait adaptasyonunda yer alan bir cümle Meg karakterini çok güzel özetler aslında:

Hayallerim seninkilerden daha farklı diye önemsiz oldukları anlamına gelmez.

Feminist hareketin amacının, kadınları belli kalıplara sokmaya çalışmak değil de, özgürce diledikleri hayatları seçmelerine izin vermek olduğunu ima eden bir karakterdir Meg.

Amy March - Sınıf Atlayan Kadın

Amy March, March'ların en küçüğüdür. Belki de bu yüzdendir ki, kız kardeşlerinin ortak bir çalışması gibidir karakteri. Jo'nun azmini, Meg'in feminenliğini ve Beth'in sorumluluk duygusunu almıştır. Aynı Jo gibi ailesine karşı sorumluluk hisseden Amy, finansal olarak bir çıkış yolu arar. Jo'ya kıyasla bunu sanatçı olarak yapamayacağını fark eden Amy, yolu zengin biriyle evlenmekte bulur. Bu hareketi pek çok okuyucu tarafından eleştirilse ve Jo ile kıyaslansa da, Amy döneminin kadınının gerçekçi bir portresidir aslında. Kardeşlerinin arasından en pratik ve gerçekçi olan Amy, sınıf atlayarak kendini ve ailesini kurtarmanın bir kadın için en hızlı yol olduğunun farkındadır.

Sonuç olarak bu dört kız kardeşin farklı feminen kimlikleri sembolize ettiğini söylemek çok yanlış olmaz. İnce detaylar kullanarak yarattığı bu karakterler aracılığıyla, Alcott dönemine ait sorunları ve gerçekleri sade ama anlaşılır bir şekilde dile getirmiştir.