Kültür Nedir?
Arnold ve Williams kültür tanımlarını inceleyelim.
Kültürün birçok tanımı vardır. 1900’lü yıllara yaklaştıkça Raymond Williams bir kültür tanımı yapar. Bu tanım antropolojik bir tanımdır. Ve şöyle söyler: "Kültür bir bütün hayat tarzıdır ve kültür sıradandır." Raymond kültür sıradandır derken ne demek istiyor? Bana göre, herkesin kültürünün yaşayış tarzına bağlı olduğunu ve yapılan her şeyin kültürün bir parçası olduğunu söylemek istiyor. Hayat tarzı nedir? Dinlediğin müzik, kullandığın toplu taşıma araçları, kahve içmek için seçtiğin arkadaş, giydiğin şeye kadar hepsi hayat tarzıdır. Peki senin bu sıradan hayatın kültür müdür? Kültür böyle bir şey mi? Bu tanımda eksik bir şey yok mu? Sanat, yüksek sanat edebiyat, klasikler, müzik nerede? Picasso, Rembrandt gibi ressamlar nerede? Bunlara neden vurgu yapmamış?
Başka bir kültür tanımını ise Matthew Arnold yapmıştır: "Kültür, bizi en çok ilgilendiren tüm konularda dünyada en iyi düşünülmüş ve söylenmiş sözler hakkında bilgi sahibi olmaktır." Matthew Arnold’a göre popüler kültür ürünleri kültür değildir. Raymond Williams ile Matthew Arnold düşünürlerin kültür tanımları birbirine zıttır. Raymond Willams, bu düşünürün sözüne tepki olarak kültürün sıradan olduğunu söylüyor. Arnold yazdığı makaleleri "Kültürel Anarşi" adında bir kitap haline getiriyor. Bu kitap popüler oluyor ve birçok kişiye ilham oluyor. Arnold’a göre kültür mükemmelin incelenmesidir ve bu tanıma göre kültür evrenseldir.
Bu tanıma yakın başka bir kültür tanımını inceleyelim. Leavis der ki, kültür sadece eğitimli bir azınlığın ilişkisinin olabileceği medeniyetin en üst noktasıdır. "Kitle Uygarlığı ve Azınlık" adında bir kitap da yazmıştır. Her dönemde sanatın ve edebiyatın takdir edilmesi küçük bir azınlığın görevi olmuştur. Sadece bu azınlık kültürün ne olup olamayacağına karar verir. Bu azınlığın sahip olduğu kapasitenin yüksek dehaları anlayabileceğini dile getirmektedir. Leavis’e göre kültür bu anlamda uygarlığın en üst noktasıdır. Kültürün sadece eğitimli bir azınlığı ilgilendirdiğini söylemektedir.
Dadaizm akımının başlamasıyla işçi sınıfı ayaklanmıştır. Sanayi Devrimi'nden önce İngiltere'de her şey yolundaydı. Çünkü iki ayrı kültür vardı. Sanayi Devrimi'nin gerçekleşmesiyle sosyoekonomik sınıflar oluştu. İngiltere’nin altın çağı bitti. Kitle kültürü de ortadan kayboldu. Her şeyi sıradanlaştıran bir kitle kültürü yani işçi sınıfı kültürü oluştu. Sanatın, yani yüksek kültürün yok olmasına engel olabilmek için azınlık kitlenin sorumluluğu arttı.