Maden Ocağının Ruhu: Şahta İyäse
Bu iye, tüm “hayatını” maden ocağında geçirir, madenciler çalışırken onlara gözükmezdi. Bazen yardım eder, bazen de canlarını alırdı.
Kendi tarihimizden de bildiğimiz gibi göçebe Türkler; her zaman yerleştikleri yerlerdeki kültürlere ve inançlara açık olmuş, geldikleri yerden getirdikleri kültürleriyle harmanlamışlardır. Kimi zaman da gittikleri yerlere kendi perspektiflerinden yorumlar katmış, kültürleri zenginleştirmişlerdir. İşte, Şahta İyäse de bunlara verilebilecek en iyi örneklerden biridir. Şahta İyäse, bir maden ocağı iyesidir. İş bulma umuduyla Ukrayna’ya ya da Ural eteklerine gidip madenlerde çalışmaya başlayan Tatarların kendi yurtlarından getirerek oluşturduğu bu efsane, adeta yakın tarihte oluşmuş bir mitolojik karakterdir.
İyeler aslında Türk mitolojisinde bulunan varlıklardır ve birçok varlığın içinde bulunan koruyucu bir ruhtur. Eski Türk inancında ağaç, orman, ev, su, deniz ve dağ gibi neredeyse her şeyin iyesi olduğuna inanılır. Tatarlar da diğer Türk toplulukları gibi bunlara inanmış, toplumsal hafızasına kazımıştır. Dolayısıyla gittikleri yerdeki madenlerde çalışmaya başladıklarında karşılaştıkları bu karanlık, kimi zaman grizu yüzünden guruldayan, çok soğuk ya da çok sıcak, derin, dar ve kasvetli yerlerde bir koruyucu ruhun olduğuna inanmamaları şaşırtıcı olurdu. Böyle ortamlarda herkes iç içe olduğundan, aynı zamanda da madencilerin genelde aynı köylerde yaşadığı için iş dışında da birlikte vakit geçirmelerinden ötürü bu efsanelerin de hızla yayılması mümkün olmuştur.
İyenin Özellikleri
Bu iye, tüm “hayatını” maden ocağında geçirir, madenciler çalışırken onlara asla gözükmez ya da sesini duyurmazdı. Ancak zaman zaman bebek ağlaması, kedi miyavlaması, ayı bağırması ve kurt uluması sesleri çıkarır, madencileri korkuturmuş. Fakat bazen de madencilere çeşitli şekillerde yardımcı olurmuş. Örneğin maden çökecek olursa hemen öncesinde işçilere “Gidin” diye seslenip çıkmalarını sağlarmış, ama eğer işçiler maden ocağı iyesinin onlara yardım ettiğini söylerse onlara çok kızıp maden ocağını üstlerine yıkarak ya da karanlık çukurlara iterek cezalandırabilirmiş. Bununla birlikte, madencilere cevherlere gitmeleri için yol gösterdiği de olurmuş. Böylece anlıyoruz ki bu iye, madeni ve madencileri koruyan, ama çok da tersine gidilmemesi gereken bir iye. Bu sebeptendir ki Rusya ve Ukrayna’daki Tatar madenciler madenlere gidip bu iyeye dua eder, yardım dilerdi. Ona saygılarından taş atmazlar, ıslık çalmazlardı.
İyenin Kökenleri
Maden iyesi konsepti, aslında çok daha eskilere dayanır. Türk ve Altay halk inancında çok uzun zamandır bulunan bu iye, aynı zamanda Ergene İyesi olarak da bilinir. Ergene İyesinin eril biçimi olarak Şahta Ata kişiliği de elinde meşale taşıyan yaşlı bir adam olarak anlatılır. Bu karakter, aynı zamanda Azerbaycan kültüründeki Şahta Baba ile benzetilir ancak Şahta Baba Azerbaycan kültüründe Noel Baba ile özdeşleşmiştir. Tatarlar tarafından Şahta İyäse olarak bilinen iyenin adı, Türk ve Slav dillerindeki maden kelimesinin karşılığı olan şahta/şaxta kelimesidir. Eski Türk ve Altay kültürlerinde bilinen adıyla Ergene ise, Er kelimesinden türemiştir. Güçlük ve zorluk anlamı taşır ve aynı zamanda maden de demektir. Türkler madenleri zorlu ve gizemli yerler olarak görmüşlerdir ve bu hem bu yerlerle özdeşleştirdikleri iyelerden hem de kelimelerin etimolojilerinden görülebilir.