Manor Lords; Orta Çağ'ı Yaşamak

Strateji oyunu meraklılarının uzun zamandır beklediği ortaçağ temalı şehir kurma ve strateji-taktik oyunu sonunda erken erişimde oyunculara sunuldu. Çıktığı andan itibaren en çok konuşulan oyunlardan biri oldu ve yine yeni çıkan bir oyun olan Hades 2’yi bile gölgede bıraktı.

Öncelikle oyunda birçok özellik henüz erken erişimde olduğu için kapalı. Ayrıca, var olan mekanikleri kavramanız ve işleyiş hakkında verilen bilgilerin yetersizliği biraz oyunu karmaşıklaştırıyor, ancak oyun zevkinden alıkoymuyor. Üstelik oyun Türkçe dil desteği de sunuyor! Oyun, bana çok eskiden oynadığım Caesar III ve Caesar IV oyunlarını hatırlattı. Şehrin/köyün planlamasında, pazarın, ticaretin, evlerin gelişmesi ve benzer birçok yönden geçmişe döndüm diyebilirim.

Köy kurma hevesimi henüz alamadan, yediğim ikinci eşkiya baskınıyla ordumu güçlendirmekte geç kaldığımı anladım. Köyümün alt üst olmasıyla acı bir şekilde yeni bir kayıt ile oyuna yeniden başlamak zorunda kaldım. Diğer oyunculardan öğrendiklerim sayesinde artık elma ve sebzeleri ekebileceğim geniş bahçeli evler oluşturdum. Bu nüfusun beslenmesi için güzel bir stok oluşturuyordu İlk köyü kurma aşamasında avlanma kulübesinin ve meyve toplayıcı kulübesinin önemini de eklemem gerekiyor.

Bir çok yönden oyunun mekanikleri bir Orta Çağ simülasyonu için gayet tatmin ediciydi. Orta Çağ, derebeyliklerin yaygın olduğu bir dönemdi. Oyunda henüz bir rakibe karşı mücadele ediyor olsanız da nüfuz ve baskının feodal yapının yansımasını görebiliyorsunuz. Eklenecek özellikler arasında gördüğüm "Krallığın desteği ile hak iddaa et" dönemin diplomasisinin işleyişini yaşatması açısından güzel bir özellik olacak.

Orta Çağ derebeyliklerinde ortak kollektif derebeyine bağlı bir tarımın olmasının yanında, aynı zamanda halkın kendi tarımsal ürünlerini bahçelerinde ekip biçtikleri ve yaşamsal ihtiyaçlarını giderdikleri bir dönemdi. Dönemin Avrupasında, avcılık ise sıradan halkın yapabileceği bir eylem değildi, doğrudan derebeyinin özel mülkü olarak görülürdü. Soylu ailelerin dahil olduğu, av organizasyonları yapılırdı.

Orta Çağ'da bir diğer önemli husus merkezi yönetimin zayıflamasıyla, dini figürler ve kilisenin güçlendiği bir dönemdi. Oyunda nüfusunuzu arttırmak için, erken zamanda klise inşaası büyük önem arz ediyor. Klise topladığı "Aşar vergisi" ile size belli bir miktar nüfuz da kazandırıyor. Bu o dönemin siyasetin ne denli önemli olduklarını gösteriyor. Orta Çağ'da düşünce alanında kilisenin koyduğu normlar geçerliydi ve bunlara aykırı düşünmek pek mümkün değildi. Üstelik Avrupa'da derebeyliklerin birbiriyle rekabetleri ortak bir amaç etrafında toplanamayışı ilerleyen dönemlerde Osmanlı'ya karşı onları zayıf duruma düşürecekti.

Oyunda orduların köylülerin genç nüfusu oranında milis ya da okçu birliği oluşturulabilmesi, ancak bunun yanında hasat döneminde ailenin çalışma verimini düşürmesi harika düşünülmüş. Derebeyliklerinin ordularının genelini köylü-çiftçilerden oluşurdu, bunlar genelde ellerine geçirdikleri saban ya da orakları, bir mızrak haline getirerek silah olarak kullanırlardı. Bu, düşmanın ölümcül mesafeye gelmeden, deneyimsiz çiftçinin rakibe hamlesini yapmasını sağlardı. Öte yandan, kendi hazinenizden harcadığınız parayla soylu, profesyonel savaşçılar olan bir Maiyet ordusu da oluşturabiliyorsunuz.

Henüz erken erişimde olmasına karşın çok severek oynadığım bir strateji tabanlı, şehir kurma oyunu oldu kendisi. Üstelik oyunun bu kadar komplike mekanikler içerip aynı zamanda yapımından tek bir kişinin sorumlu olması etkileyici! Tabi ki zaman zaman projeye dahil olan bir çok yardımcı çalışanın da olduğunu söylemeliyim. Steam ve Gamepass üzerinden ulaşabileceğiniz bu oyun Gamepass üyeliği olanlar için ücretsiz oynama imkanı sunuyor.